Retorik hiç değişmiyor, ‘Türkiye’nin dünyada lider ülke olmasını, ekonomide büyük hamleler yapmasını, Ayasofya’yı açarak bağımsızlığını ve gücünü bütün dünyaya kanıtlayan bir ülke olmasını çekemeyen uluslararası güç odakları bizi batırmak için büyük oyun peşindeler!’
Ama biz hikayenin aslını biliyoruz, Türkiye epey bir süredir iktisat bilimi ve piyasa uygulamalarının icaplarını yerine getirmediği gibi, ekonomik gerçekliklerle kavga ediyor, akla ve bilime itibar etmiyor.
Kabul edelim ki geçmişte piyasa kurallarına riayet eden, demokratik görünürlüğü ve hukukun üstünlüğünü önemseyen AK Parti iktidarları döneminde, bugün ‘hain’ olarak tanımladığımız güçler Türkiye’ye 650 milyar dolar para verdiler. Demek ki ‘dış mihraklar’ o dönemde Türkiye’ye sandığımız kadar da düşman değillermiş…