Evet, İslam ülkelerinin bugün içine düştüğü trajik durumun oluşmasında Amerika’nın önemli bir sorumluluğu olduğu muhakkak. Ama bu Müslüman ülkelerin beceriksizliğini ve sorumluluğuna hafifletmiyor ki…
Ama ne hikmetse sıkıntıya düştüğümüz bütün dönemlerde kendi sorumluluklarımızdan kurtulmak için emperyalizmi lanetleyen parlak sloganlar geliştirmeyi çok iyi biliyoruz.
Bugün İslam ülkesi olarak tanımladığımız devletlerin hangisinde evrensel standartlarda bir hukuk ve adalet sistemi var? İslam ülkelerinin kendi halklarının hak ve hürriyetlerini teminat altına alan bir sistem kurmamaları için Batılılar kafalarına silah mı dayıyor?
Kimse kusura bakmasın ama, Müslümanların böylesine trajik bir görüntü sergilediği dünyada, “Emperyalist güçler Şam’a, Bağdat’a, Kahire’ye, Kudüs’e diz çöktürüyor” sloganlarıyla Müslümanlar kendi veballerinden kurtulamazlar.
Eğer bugün başta Türkiye olmak üzere, bütün İslam ülkeleri tek tek Amerika ile ilişkilerini ‘gözden geçirme’ seçeneğini güçlü bir şekilde masaya koyabilselerdi eminim işin rengi daha farklı olurdu. Ama bunu yapabilmek için önce Müslüman ülkelerin kendi evlerinin içinin temiz olması gerekiyor.
Evet emperyalistlerin ellerinin kirli olduğunu biliyoruz, önemli olan bizim ellerimiz ne kadar temiz…