Her şeyin tek elde toplandığı günden bu yana ülkenin bütün kurumları çöküş halinde. Her ne kadar kağıt üzerinde pembe tablolar çizilse de, çıplak gözle baktığımızda bile hiçbir alanda iyileşmenin olmadığını görmek mümkün. Aslında bu sistemle Türkiye’nin yönetilemeyeceği başından belliydi, nitekim ülkenin milyarlarca doları harcanmasına rağmen, ekonomik çaresizlik kapıya dayandığında anlaşıldı ki bu sistemle Türkiye’nin dertlerine çare üretmek mümkün değil.
Kim ne kadar övüp kutsallaştırırsa kutsallaştırsın liyakatin itibar görmediği, şeffaflığın engel olarak görüldüğü böyle bir sistemle gerek içeride, gerekse dış dünyada itibar kaybetmeye devam etmemiz kaçınılmazdır.
Devlette şeffaflığın olmayışının ülkeye neler kaybettirdiğini anlayabilmek için, şu günlerde bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başlatılan ‘hukuk reformu’ tartışmalarının neden toplumda ciddi bir heyecan yaratmadığını iyi analiz etmek gerekiyor.