Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın beş yıldır diplomatik ilişkilerin kesik olduğu Suriye yönetimi için, “İstihbarat birimimiz doğrudan ya da dolaylı belli temaslar kurabilir” demesinin fiili durumun dışavurumu olduğu öne sürüldü.
Milliyet Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan bugünkü yazısında Türkiye ile Suriye istihbarat birimleri arasındaki temasın uzun süredir devam ettiğini belirtti. Şam’la yürütülen temaslar, “Esad yönetimi ile temas kurulsun” ısrarını sürdüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da bir süre önce haber verilmiş.
Çevikcan, temaslar çerçevesinde yapılanları ve istihbarat birimlerinin Suriye ile ilgili değerlendirmelerini de anlattı.
Yazıda sıralanan temaslar özetle şöyle:
Gözlem noktaları görüşülmüş
– İstihbarat birimleri, gözlem noktalarının kurulması (Astana süreci kapsamında TSK İdlib’de kuruyor) sürecinde sadece Suriye istihbaratıyla değil, bölgedeki yerel güçler dahil bir çok kesimle faaliyet yürüttü, yürütüyor.
Yol kazaları önlendi
– Bu ortamda sahadaki aktörlerle ilişkinin tamamen kopması hatalı kararlar doğurabiliyor. Yanlış anlaşılmalar ve ciddi yol kazalarının olması, bugüne kadar yürütülen faaliyetlerle, istihbarat birimleri arasındaki temasla giderildi.
Doğrudan temas
– Temaslar kimi zaman doğrudan, kimi zaman Rusya gibi aracılar sayesinde yürütülüyor. Suriye devletinde bütünlüğün ortadan kalkması nedeniyle, bazen Suriye istihbarat servisi adına yetkilendirilen kişiyle, bazen Rusya aracılığıyla temas kurulan kişiyle görüşülüyor.
– İstihbarat birimleri arasındaki temasın en kritik başlıklarından biri Suriye hava sahasının kullanımı konusunda yürütülüyor. Bu faaliyet, özellikle ‘Zeytin Dalı Harekâtı’nda Rusya üzerinden önemli sonuçlar doğurdu.
Yol kazaları önlendi
– Bu ortamda sahadaki aktörlerle ilişkinin tamamen kopması hatalı kararlar doğurabiliyor. Yanlış anlaşılmalar ve ciddi yol kazalarının olması, bugüne kadar yürütülen faaliyetlerle, istihbarat birimleri arasındaki temasla giderildi.
Temasların içeriği
Çevikcan, istihbarat birimleri arasındaki temasın içeriğini de dört maddede şöyle sıraladı:
1- YPG’ye destek verilmemesi, terör faaliyetlerinin engellenmesi.
2- DAEŞ’le mücadele edilmesi, DAEŞ’lilerin Türkiye sınırlarına doğru sürülmemesi.
3- Suriye halkına yönelik baskı ve zulmün sonlandırılması.
4- Göçü önleyecek önlemlerin alınması.
Afrin’de de temas
Afrin’deki gelişmelerin son dönemdeki temasların ana gündemini oluşturduğunu belirten Milliyet yazarı, istihbarat birimlerinin değerlendirmelerini de aktarırken, “Suriye buraları kontrol edemiyor ama egemenlik hakkı olduğunu savunuyor. Son dönemde, rejim askerinin Afrin’e gireceği propagandasının yapılmasına bu gözle bakmak gerekiyor” yazdı.
Suriyenin istihbari mesajı: Beni üst perdeden muhatap al
Yazıya göre Şam yanlısı milis gruplarının Afrin’e yönelmesi için de “Bu girişimler Suriye rejiminin, ‘Sen beni arka kapı diplomasisiyle muhatap alıyorsun ama üst perdeden de siyaseten de muhatap al’ mesajı olarak da görülüyor” değerlendirmesi yapılıyor.
YPG’nin Suriye yönetimi ile anlaşma konusundaki tavrı ise “Gel, Türkiye’nin bu yapmak istediğini sen gerçekleştir. Sana yönetimi vereyim. Sen de deklare et, ‘Burada PKK yoktur, benim egemenliğim altındadır, tıpkı Şam gibi” diye değerlendiriliyor.
Çevikcan, anlaşmazlığın sebebi silahların teslimi gibi görünse bile aslında meselenin petrol yataklarının egemenliği gibi birçok ekonomik konu olduğunu da aktardı.