AK Parti bu süreci nasıl olup da bu kadar sorunsuz atlattığına şaşarken, bu güruh da bu kadar çevreledikleri Erdoğan’ın kendilerini nasıl olup da kündeye getirdiğini çözmeye çalışıyor.
Düşünsenize, sadece bürokrasinin değil, tüm sivil toplumun ve medyanın kılcal damarlarına sızmış, hâkimiyeti ele geçirmişsiniz. Gezi’de, Uludere’de ve siyasi cinayetlerde bir enerji mi birikiyor, hükümetin de beceriksizliği ile hop oraya damlıyor, bütün sevecenlik ve babacanlığınızla itibar sağmaya başlıyorsunuz. Öyle mükemmel bir sistem kurmuşsunuz ki, iktidar da, muhalefet de aslında sizsiniz.
Ülke kaybetse de kazansa da siz hep kazanıyorsunuz. Kürt mahallesinden Alevisine, azınlıklarından ulusalcılarına, akademisinden STK’sına kadar herkesi rehin alıyorsunuz. Günü gelince de bir kamyon cürufu yola döker gibi, siyasetin üzerine yığıyorsunuz.
Hiçbir darbeyi sektirmiyor, ama yine de en şampiyon demokrat oluyorsunuz. Çünkü hikâye yazma tekeli de elinizde.
Verili şartlarda ülkenin Gezi ve 17-25 Aralık’tan çıkması mümkün değildi. Çözüm Süreci’nin çökmemesi, ekonominin dengesini kaybetmemesi adeta mucizeydi. Nasıl oldu da bu kadar iyi gitti her şey? Çok ilginç gerçekten.