Muhalefet tüm değişim çabasına rağmen negatif siyaset yapıyor. Bu nedenle de halka meydanlarda yalan söylemek zorunda kalıyorlar. Herkes Türkiye’nin AK Parti döneminde bir mucizeyi gerçekleştirdiğini görüyor. Daha iyi bir noktayı hedeflemek başka bir şey, yapılanın ters yüz edilmesi başka; halk yalan duymaktan hoşlanmıyor.
En ilginç bocalamayı ise HDP ve Sayın Demirtaş sergiliyor. Beden dili ve yüz hatları, konuşurken kendini ele veriyor. Çünkü kendi tabanının siyasetini yapmıyor. Sürekli hesaplayarak konuşuyor. ‘Lapsusları artacak’ dediğim yazıdan sonra HDP tabanının da rahatsız olacağı birçok gelgitler yaşadı. Cemaat’in, CHP ve Doğan medyası ile sıkı fıkı hallerini tabanına anlatabilmesi mümkün değil. Cihangir ve Nişantaşı’na hoş gelecek sözler tabanına çok yabancı. Çözüm Süreci’ni araçsallaştırmış olması, vesayeti bitirecek yegane formül olan başkanlık sistemine dair Beyaz Türk jargonlu itirazları HDP tabanının anlayabileceği şeyler değil. Yeni anayasa ve Yeni Türkiye’ye karşı adeta bir koçbaşı işlevine büründürdüğü partisi gittikçe tabanına yabancılaşıyor.
Halk AK Parti dışındaki tüm partileri birbirinden farksız algılamaya başladı. O zaman neden kırk yıllık CHP dururken, CHP kırk küsur Alevi aday göstermişken, her an bir ikinci 6-8 Ekim çağrısı yapabilecek türden tekin olmayan HDP/PKK çizgisine oy versinler ki insanlar?
HDP anlaşılmaz şekilde kaybeden kulübe oynadı ve kendisini istismar ettirdi. Adeta intihar etti. Ancak HDP’de ciddi bir düzeltme yaşanması kaçınılmazdı. Çözüm Süreci’nden hazzetmeyen, Öcalan’a örtük muhalefet ve tasfiye süreci işleten HDP ve Demirtaş ekibinin yerine daha gerçekçi ve pozitif bir yönetimin gelmesi yakın gözüküyor.