Millet Erdoğan’ın ne yapmaya çalıştığını iyi anlıyor ve destek veriyor. Ancak, Erdoğan ile millet arasındaki temsil alanlarının, entelektüel çerçevenin bu yeni durumu iyi özümseyerek önce adapte olması, sonra da fikri üretime geçmesi gerekiyor. Belki de onun bahsettiği “metal yorgunluk” kavramı, sadece partiyi değil, tüm temsil alanlarını ima ediyor.
Artık sadece kendimizin değil, tüm ülkenin, tüm toplumsal kesimlerin, tüm bölgenin ve tüm dünyanın ihtiyaçlarıyla ilgili olmalıyız. Artık sadece kendi sosyolojimizin, kendi ülkemizin değil, dünyanın şu anki karmaşık sorunları üzerine kafa yormalı, kendi özgün modelimizden ürettiğimiz çözüm önerileriyle yola devam etmeliyiz.
Kendimizi dışa açmalıyız. Ama bu açılım, kendimizi unutarak, kimliğimizi terk ederek, yabancılaşarak olmamalı. Yoksa Batıcıların iki yüz yıldır düştüğü hataya düşer, kötü kopyalara dönüşür, imtiyaz peşinde heder olur gideriz.