Gördüğünüz üzere bizi yıkamayan her darbe daha da güçlendiriyor.
Gezi’den beri yaşadığımız tüm saldırılar Erdoğan’ın şahsından öte vatana yönelikti.
Bu da terörün paradoksudur. Türkiye oyunu çözmüştür. Bundan sonraki her saldırı milleti korkutmaktan ziyade birbirine daha da kenetler. Tarihi bir yol ayrımındayız. Tarih, bisiklete binmek gibidir. Pedala basmayanı üzerinden atar.
Ya bu ülkeye hep birlikte sahip çıkıp onu yükselteceğiz ya da bizi Suriye gibi paramparça edecekler. Ülkeyi doğru yöne hep birlikte ilerleteceğiz.
Bir dindarın inancını, bir sekülerin hayat biçimini, bir etnik grubun kültürünü onurlu/özgür biçimde yaşayabilmesinin tek garantisi de budur. Terör örgütleri bize gelecek sunmaz.
Cizre’deki saldırı diğerleri gibi, 15 Temmuz’a ve Cerablus harekâtına bir misillemeydi. Türkiye önce darbeyi püskürtüp sonra da Cerablus’u DAİŞ/PYD’den alarak muazzam bir iş yaptı.
Suriye’de paradigma değişiminin önünü açtı.