RIFAT DOĞAN
İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Cihangir Mahallesi’nde bulunan arkeolojik sit bölgesi Roma Parkı’nın bitişiğindeki ‘sosyal tesis’ inşaatının parka doğru genişletildiğini savunan mahalleliler Koruma Kurulu, İstanbul büyükşehir belediyesi (İBB) ve Beyoğlu belediyesine başvurdu.
Parka sosyal tesis yapılmasına ilişkin imar planı değişikliği mahalleli ve çevrecilerin tüm itirazlarına rağmen İBB meclisinde geçen yılın aralık ayında kabul edilmişti.
Fotoğraflarla tespit
‘İBB Sosyal Tesis’ projesinin Roma Parkı’na doğru genişletilmesiyle ilgili durumu fotoğraflarıyla tespit eden Cihangirli yurttaşlar, ruhsata aykırılıkların tespitini ve inşaatın durdurulmasını talep etti.
Sanatkarlar Parkı olarak da bilinen Roma Parkı, Beyoğlu’nun aynı zamanda ender kalan yeşil alanlarından biri. Yurttaşlar, parkta tarım yapıyor çeşitli meyveler ekiyordu.
Mahalleliler tarafından İBB, Beyoğlu belediyesi ve 1 No’lu Koruma Kurulu’na yapılan başvuruda ‘İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nde yapı ruhsatının iptali için dava açıldığı, tüm itirazlara rağmen sosyal tesis inşaatının devam ettiği’ kaydedildi.
Dilekçede şu görüşlere yer verildi:
“Fotoğraflardan da anlaşıldığı gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sosyal Tesis inşaat sahasını çevreleyen paravanlar hemen bitişiğindeki arkeolojik park ve sergileme alanı olan ve aynı zamanda arkeolojik ve jeolojik etüt gerektiren alan olan Roma Parkı’na doğru genişletilmiştir. Yapının bodrum katı da bu alana doğru genişletilmektedir. Park alanına doğru yapılan bu genişleme hem kamusal alanlarımıza müdahale anlamına gelmekte ve hem de İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’nün denetimi olmaksızın yapıldığı için açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 32. Maddesi, ruhsatlı yapıların ruhsata aykırı inşa edilen kısımlarının derhal yapı tatil tutanağı tutulmak sureti ile durdurulmasına ve sorumluları hakkında imar para cezası düzenlenmesine ilişkin emredici hüküm taşımakta, aynı yasanın 42. Maddesi ise ruhsata aykırı kısımlar hakkında yıkım kararı alınması gerektiğini düzenlemektedir. Öte yandan Kentsel Sit Alanı olan bölgede ruhsata aykırı izinsiz inşai ve fiziki müdahalelerin 2863 Sayılı Yasa’nın 65. Maddesi uyarınca suç teşkil ettiği ve yine sorumlular hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulması gerektiği yönünde düzenleme bulunmaktadır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler uyarınca; Beyoğlu, Kılıçali Mahallesi, 61 ada, 8 parsel sayılı taşınmazda ruhsata aykırı olarak inşa edilen kısımların tespiti ve durdurulmasını, sorumlular hakkında idari ve cezai sorumlulukları kapsamında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını semt sakinleri olarak saygılarımızla talep ederiz.”
Ne olmuştu?
2009 yılında arkeolojik park ilan edilen Cihangir Roma Parkı’na Beyoğlu Koruma Amaçlı İmar Planları kapsamında biri şu anda inşaatın başladığı yer, biri bostanın olduğu yer, diğer ikisi Roma Parkı’nın içinde olmak üzere dört sosyal tesis yapılması planlanıyordu. Geçen yıl 20 Ekim’de bostanın yakınındaki otopark olarak kullanılan alanda bir inşaat başlamıştı. Arkeolojik ve jeolojik etüt gerektiren alan olduğu halde müze denetimi dışında, tabelasız, ruhsatsız olarak devam etmişti. Mahallelilerin tepkileri üzerine inşaat durmuştu.
Mahallelinin sosyal tesislere dayanak olan imar planına açtığı dava 2014 yılında iptal edilmiş, 2015 yılında Danıştay kararı kaldırmıştı. Alanda yeniden bir bilirkişi keşfi yapılmıştı.
Roma Parkı’nın yanıdaki alanda 25 Ekim’de Çevik Kuvvet koruması altında iş makineleri tekrar çalışmaya başlamıştı. Mahalleliler bir kez daha oradaydı; kepçe durdurulmuştu.
27 Ekim’de, çalışmaların İstanbul Arkeoloji Müzeleri denetiminde yapılması gereği kararı alınmış ancak bu karara rağmen 1 Kasım’da iş makineleri Özel Tim eşliğinde tekrar çalışmaya başlamıştı. Gerekli karar tanınıp iş makinalarının durdurulmasına kadar geçen zamanda, arkeolojik bulguları içeren dolguların önemli bir kısmı yok edilmişti. Yani inşaat durmuş, ama miktarı bilinmeyen arkeolojik bulgu hafriyat kamyonlarıyla taşınmıştı. Cihangir Güzelleştirme Derneği suç duyurusunda bulunmuştu.
Son olarak, alanda arkeolojik kazı çalışması yapan İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü, herhangi bir kültür varlığına rastlanmadığını belirtmişti.