• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ

Köprüde linç edilen askerin ailesi: Sopalarla parça parça edilmiş çocuğum

16/10/2016 10:40

 

Darbe girişimi gecesi Boğaziçi Köprüsü’ne götürülen ve köprüdeki yurttaşlar tarafından öldürülen askeri okul öğrencisi Murat Tekin’in ailesi sorumluların yargılanmasını istiyor.

Fotoğraflar: Reuters

Fotoğraflar: Reuters

Reklam

Rütbeli asker ve erlerin yanısıra birçok askeri okul öğrencisi de darbe girişimininde yer almaları için komutanları tarafından sokağa çıkarılmıştı. Bastırılan darbe girişiminin ardından Boğaziçi Köprüsü’nde silah bırakıp teslim olan askerler, 16 Temmuz sabahı linç edilircesine dövülmüştü.

OHAL kapsamında çıkarılan bir kanun hükmünde kararnameyle de askeri okullar kapatılmış, askeri okulların Gülen Cemaati’nin güdümünde öğrenci yetiştirdiği sıkça dile getirilmişti.

Askeri okul öğrencileri okullarda ‘FETÖ’nün baskısına maruz kaldıklarını ifade etmiş, aileler de öğrencilerin masum olduğunu, kandırıldıklarını belirtmişti.

Reklam

Kapı kapı dolaştı, adli tıpta buldu

kalkisma asker kopru5

Hava Harp Okulu’ndan 21 yaşındaki Murat Tekin de o öğrencilerden biriydi. Yalova’da diğer öğrencilerle birlikte 1,5 aylık kampa giren Tekin, 15 Temmuz günü komutanları tarafından köprüye götürüldü.

Tekin, ailesine göre komutanların, “Yurttaşların arasında canlı bomba var” demesine rağmen ateş etmedi.

‘Teslim ettiğiniz kişiler hain çıktı biz bilgi veremeyiz’

Cumhuriyet’ten Yusuf Özkan’a konuşan Tekin’in annesi Şevkiye Tekin, oğluyla en son 13 Temmuz’da görüştüğünü, oğlunun kendisine, telefonunun kapalı olduğu için ulaşamaması durumunda endişe etmemesi gerektiğini söylediğini anlattı.

İzmir Osmangazi’de yaşayan Şevkiye Tekin, darbe girişimi sırasında, oğlunun Yalova’da bulunduğunu zannettiği için rahat olduğunu, ancak daha sonra gerçeği öğrenince yola çıktığını ifade etti.

Murat Tekin.

Murat Tekin.

Tekin, önce Yalova’ya gitmiş, daha sonra İstanbul’a.

Okuldan emniyete, Silivri Cezaevi’nden hastanelere kadar birçok yere baktığını anlatan Tekin, “Teslim ettiğiniz kişiler hain çıktı biz bilgi veremeyiz” cevabını aldıktan sonra, bir umut, Adli Tıp Kurumu’na gittiklerini kaydetti.

‘Tırnağını yerdi, oradan tanıdım’

Anne Tekin, ağabeyi ve eşi Sedat Tekin’in oğlunu nasıl teşhis ettiğini anlattı: “Orada oğlumun cansız bedenini görmüşler ama tanıyamamışlar. Eşim saçını benzetmiş sadece. Ağabeyime, ‘Murat kaygılandığında, başparmağının ortasını kemiriyordu, oyuk kalmıştı. Parmağına bakın’ dedim. Öyle teşhis ettiler. Tırnağını yememesini söylerdim. O da ‘Belki şehit gelirim, oradan tanırsın beni’ derdi. Öyle de oldu.”

Baba Sedat Tekin’se “Ayrıca yüzünde üç ben vardı. Oradan çıkardım o olduğunu. Sonra saçları, ayakları tanıdık gelmeye başladı. Dayanılacak gibi değildi. Kesici aletlerle, sopalarla parça parça edilmiş çocuğum” diye konuştu.

Daha sonra oğullarıyla birlikte İzmir’e dönen aile, Müslüman olduklarını, ancak camiden oğulları için sela bile verilmediğini ifade etti.

‘Hiç değilse yavrumun şehitliği verilsin’

Baba Tekin, İzmir valiliğe dilekçe verdiklerini ve darbeci askerler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti: “Teröre karşı insanlar olduğumuz halde bu damgayı yemiş olduk. Acımızdan daha üstün acı oldu bunlar. Çocuğum da orada rahat değil eminim, biz de değiliz. Devletimizden tek isteğim bunları yapanların ortaya çıkarılması. Çocuklarımızı o gece tatbikat deyip de köprüye götüren komutanların, onları korumayıp kalabalığın arasında bırakıp linç ettirenlerin hesap vermesini istiyoruz. Büyüklerimizden, devletimizden tek dileğim bizi duymaları. Bize bir şekilde el uzatsınlar. Cezaevlerinde yatan diğer askeri okul öğrencileri de masum, günahsız. Bunlar bir şekilde temize çıksın. Bir daha o hainlerin eline düşmesinler. Bizimki gitti, geri gelmeyecek. Ama hiç değilse yavrumun şehitliği verilsin.”

Anne Tekin de okulu bitirince çocuğunu evlendirmeyi planladığını belirterek, “Düğün parasını cenazesine harcamak zorunda kaldık” dedi.

Filed Under: Aktüel

SON HABERLER

İki yıla kadar hapsi istenen İmamoğlu: Gündemi alabora etmek için çabalar bunlar

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dönemin Ordu valisinin suç duyurusu üzerine hakkında açılan ‘hakaret’ davasında açıklanan savcılık mütalaasını ‘gündemi alabora etmek için sarf edilen çabalar’ olarak nitelendirdi.

Berberoğlu’nun da aralarında bulunduğu sekiz vekilin fezlekesi TBMM başkanlığında

Aralarında CHP İstanbul Milletvekili Kadri Enis Berberoğlu’nun da bulunduğu sekiz milletvekiline ait 10 dokunulmazlık dosyası TBMM başkanlığına sunuldu.

CHP’li vekil: Hedef Anayasa’nın ilk dört maddesi, laikliği çıkarmaya çalışıyorlar

CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, yeni anayasa tartışmalarında hedefin, ‘Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi’ olduğunu söyledi.

Tahir Elçi davası: Sanık polisler ifade vermeden önce görüntüleri izlemiş

Sanık polislerin tutuklanması talebi reddedildi ancak yurt dışına çıkışları yasaklandı. Bir sonraki duruşma 14 Temmuz’da yapılacak.

İçişleri Bakanlığı, yeni sürece ilişkin sıkça sorulan soruları cevapladı

İçişleri Bakanlığı, ‘kontrollü normalleşme’ sürecine ilişkin genelgeler konusunda sıkça sorulan soruları cevapladı.

İstismarla yargılanan A.K.’nin öğrencileri: ‘Evleneceğiz, benimle olacaksın’ diyordu
Terzi’nin ekibindeki Halisdemir’in öğrencisi: ‘Ne yapıyorsun?’ diye sordu

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1220 gündür tutuklu

AGORA

Grev haktır…

Murat Sevinç

Bu yazıyı yazmak zorunda kaldığım için çok üzgünüm

Levent Gültekin

Bankacılık-KOBİ ilişkisi: Hüzünlü bir aşk hikayesi

Mehmet Aksel

GÜNÜN 11’İ

Yılmaz Özdil: AKP’den önce insan değildik, nihayet oluyoruz

Erdal Sağlam: Kötü yönetim ve popülizmin halkı nasıl fakirleştirdiğinin örneğini yaşıyoruz

Mehmet Ali Güller: Anayasayı sil baştan yazmak istemelerinin nedeni 23 milletvekilini bulabilmek

Ahmet Taşgetiren: ‘Dış dünya’ olmasa bize hukuk gelmeyecek neredeyse

Mustafa Karaalioğlu: Bu gidişle 2023’te gelirimiz ne olacak, tahmini bile iç karartıcı

Osman Müftüoğlu: ‘Renklendirilmiş normalleşme’ pek inandırıcı görünmüyor

Abdulkadir Selvi: HDP’ye kapatma davası açılması reform süreci açısından olumlu olmaz

Bülent Timurlenk: Ligin lideri set oynamayı beceremedi

Tunca Bengin: SP’nin durumu muhtemel kararsız oylar açısından anlam ifade ediyor

L. Doğan Tılıç: İktidara geldiğimiz gibi yaparsak iktidarda kalabiliriz der gibi…

Muharrem Sarıkaya: Üç hafta sonra hastaneler tıka basa tekrar dolunca anlarız

Leyla Emadi’nin kişisel sergisi: Gel-Git

Elektronik dans müziği ikilisi Daft Punk dağıldı

‘Afrika dahil’

Sanat yayınlarını aynı çatı altında buluşturan border_less ARTBOOK DAYS üçüncü edisyona hazırlanıyor

74. Cannes Film Festivali pandemi nedeniyle ertelendi

Denizde ‘operasyon’: Yangın çıkan gemide unutulan dört kediyi donanma kurtardı

Sefere çıkacak hızlı trenin tepesindeki tekiri indirmek 2.5 saat sürdü

‘Denizlerin en zehirlisi’ can aldı: 17 yaşındaki genç hayatını kaybetti

Çorumlu çiftçi: Tarlamda bulduğum göktaşını 180 bin dolara sattım

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi