Zirve yarışındaki rakiplerinin puan kaybettiği haftada Antalyaspor deplasmanından 0-0 beraberlikle dönen Beşiktaş’ın teknik direktörü Şenol Güneş, “İki puan için bir hata varsa benim hatam” dedi.
‘Yavaş oynadık’
Karşılaşmanın ardından yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada, tempolu, hızlı bir oyun ortaya koyamadıklarını dile getiren Güneş, şunları söyledi: “Bu tip oyunlarda tempolu, hızlı oynamak lazım. Top kayıplarını az yapmak gerekiyor. Zaten hücuma çıkışta ilk yarıda özellikle pas yüzdemiz ve top kayıplarımız kötü olunca hücum etkinliğimiz azaldı. Savunmada durduk ama yine de yavaş oynadık. Sanki maç oynansın bitsin diye. Genel olarak görünen şey ki fiziksel ve zihinsel yorgunluğun takım üzerinde etkisi vardı. Maçı kazanma istekleri vardı. Ondan hiçbir şüphem yok ama bunun sahaya yansıması olarak yeterli değildik.”
‘İki puan kaybetmeyi hak ettik’
İkinci yarıda rakibin baskısına karşı koyabilmek ve oyunu tutabilmek için iki değişiklik yaptıklarını anlatan tecrübeli teknik direktör, şöyle devam etti: “İkinci yarıda oyunun başında rakip biraz daha baskı yapmaya çalışınca iki değişiklik yaparak oyunu kontrol etmeye çalıştık. Arkadan 10 kişi kalmamız, zaten direnç ve inanç olarak yorgunluğu olan takımın oyundaki gidişi artık lehimize olmamaya başladı. Rakip kendi sahasında daha istekl, daha arzuluydu. Bu da normaldir. Bizim o direnci koymadığımız yerde onlar devreye girdi. Dolayısıyla iki puan kaybettik. Oyun olarak da iki puan kaybetmeyi hak ettik.”
‘Dünyanın sonu değil’
Dört gün arayla oynanan iki maçta da kırmızı kartla oyun dışı kalan Vincent Aboubakar’ın takımı 10 kişi bırakmasının yanlış olduğunu dile getiren Güneş, buna karşın bu duruma dünyanın sonu olarak bakılmaması gerektiğini savundu: “İkinci sarı kartı gördüğü pozisyonda kaleci top atınca önünde durmaya çalıştı. Bilmiyorum tabii, hakem vermişse mutlaka doğru vermiştir ama sarı kartlık hiçbir pozisyona girmemesi gerekiyordu. İki sarı karttan dışarı atıldığı için söylüyorum. Geçen maçta yaptığı tamamen hataydı ama bu maçtaki yine boğuşurken, oyun içerisinde bir iş yapmaya kalkarken iki hata oldu. Hakem de dışarı attı. Onun için de talihsizlik, üst üste yaşadı bunları. Doğru değil, yine de 10 kişi bırakmak doğru değil. Daha akılcı olması lazım. Oysa onun gibi oyuncu karakteri, yeteneği olan bir oyuncunun rakiplerinin kart görmesi gerekir. Hakem o kartı verdikten sonra yapacak bir şeyimiz yok. Oyuncumuz o kartı gördükten sonra sadece dersler çıkarması gerekiyor. Tabii ki takımı eksik bırakması doğru bir şey değil ama onu burada suçlayarak, dünyanın sonu olarak bakarsak…”
‘Benim hatam’
Oyuna bakıldığında 10 kişiyle alınan bir puanın kötü olmadığını ifade eden 64 yaşındaki teknik direktör, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama bizim için bir puan hedef değil. İstemediğimiz bir oyun tarzına, şekline dönüştük. Sıkıcı, rahatsız edici. Benim bir hatam da şu oldu. İki oyuncu değiştirmek zorunda kaldım ikinci yarıda. Talisca’ya aslında bu tip oyunlarda 10 kişi kalınca ihtiyaç duyduğumuz dönemler oluyordu ama bugün hem oyun hem de top tutma olarak eksik kalınca Ricardo’yla ikisini dışarı aldım. Ama 10 kişi kalınca bu bir anlam taşımadı. Talisca belki daha iyi top tutabilirdi. Erken iki değişiklik, arkasından bir kırmızı kart görmek, üst üste geldi hepsi. Bazen futbolda böyle anormal şeyler gelişince oyun da skor da bozulabiliyor. Onun için oyunculara diyecek bir şeyim yok. Onlar ellerinden gelen gayreti gösterdi. Bir hata varsa iki puan için, benim hatam.”