Vezneciler saldırısında hayatını kaybeden polislerin cenaze töreninde mermiyle tehdit edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saldırganların serbest bırakılmasında savcının sorumsuzluğu olduğunu belirterek, “Tutuklanmaları için öldürülmem mi gerekiyor?” diye sordu.
Fatih Camii’nde polisler Kadir Cihan Karagözlü ve Gökhan Topçu’nun cenaze namazı öncesi Kılıçdaroğlu’nun çelengi “Yuh” ve “Katilsiniz siz” sesleri arasında parçalanmış, ardından caminin bahçesine gelen CHP liderine mermi kovanı atılarak ölümle tehdit edilmişti. Bu tehdidi savuran İrfan Cengiz’in hayatını kaybeden polislerden birinin dayısı olduğu öğrenilmişti.
Cenaze töreni esnasında Kılıçdaroğlu’na saldırmaya çalışan üç kişi daha gözaltına alınmıştı. Bunlardan ikisinin daha önce ‘cinsel taciz’, ‘uyuşturucu’, ‘güveni kötüye kullanma’ ve ‘yaralama’ suçlarından polis kaydı bulunduğu öğrenilmişti.
Bu isimlerden 29 yaşındaki Tunç Ezer’in Başbakan Binali Yıldırım’a sarılarak ağladığı, polislerin tabutu önünde gözyaşı döktüğü, Kılıçdaroğlu’nun çelenkini parçaladığı ve öfkeyle sloganlar attığı görülmüştü.
Kılıçdaroğlu’na mermi kovanı atan İrfan C. ile beraberindekiler Tunç E., Kadir Can A. ve Yusuf T. de gözaltına alınmış, ifadelerinin alınmasının ardından savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı.
Hürriyet’ten Deniz Zeyrek’e konuşan Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğinin ilk tur oylamasının ardından Kocatepe Camii’nde katıldığı asker cenazesinde kendisine atılan yumurtayı hatırlattı.
CHP lideri şöyle konuştu: “Bunları yapanlar AKP’li. Şehit yakınlarıyla ilgisi yok. Şehidimizin iki kardeşiyle, babasıyla konuştum. Kocatepe’de yaşananların görüntüsünü izledik. Polisin saldırganı serbest bıraktığı açıkça görülüyor. Fatih’teki olaya bakıyorsun. Saldırgan ikinci sırada. Hatta başbakan ile konuşuyor. Bir diğeri, sabıkalı olduğu halde başbakanla kucaklaşabiliyor. Polis bunları tanımasa Başbakan’a bu kadar yaklaştırır mı?”
Polisin seyirci kaldığını aktaran Kılıçdaroğlu, saldırganları serbest bırakan savcılığa tepki gösterdi: “Başbakanın hemen arkasında duran saldırgan ‘Binali Yıldırım dışarı’ dese ne olurdu bir düşünün? Bize olunca polis niye müdahale etmiyor? Kurşun atmanın ölüm tehdidi olduğunu herkes bilir. Üzüntü verici nokta, savcının bunları serbest bırakması. Niye serbest bırakıyor? Tutuklanmaları için öldürülmem mi gerekiyor? Savcının burada büyük sorumsuzluğu var. Bari mahkemeye sevk etseydin, hâkim karar verseydi.”
Hükümetin ‘terörü önleyemeyen, hatta arkasında sürüklenen’ bir görüntü çizdiğini belirten CHP lideri, toplumun artık ‘Terörü niye engelleyemiyorlar’ diye sormaya başladığını ifade etti.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle bitirdi: “Bunlar da kendi yerlerine bir suçlu aramaya başladı ve CHP’ye yıkmaya çalışıyorlar. Gerilimin hafifletilmesi gerekirken gerilimi artıran bir yapı ve anlayış sergiliyorlar. Bu sağlıklı değil. AKP her şeyi yaparak tabanının düşünmesini engellemeye çalışıyor. Bunu da başarı sanıyorlar. Bunu yaparak insanların ‘Kılıçdaroğlu’na neden saldırıyoruz’ ya da ‘CHP iktidar değil ki kusuru olsun’ diye düşünmesini önlemeye çalışıyorlar.”