Bahçeli’nin kongre salonundaki “seçilmiş” izleyicilere bile yeterince alkışlatamadığı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na destek, MHP’nin siyasi varlığını sona erdirdiği şeklinde yorumlanıyor. Bahçeli’nin daha önce Erdoğan ve AKP hakkında söylediklerini hatırlatan muhalefet çevreleri, ittifaka “siyasi intihar” yakıştırması yapıyor ve anketlere dayalı olarak MHP’nin eriyip biteceği iddiaları ileri sürülüyor.
MHP ve Bahçeli, oy kaybı pahasına parti içi muhalefeti “dışarı” iterek ve ittifakı tescil ettirerek, bütün partiler arasında en “güvenlikli” siyasi pozisyonu sağlamış durumda: Başkasının boynuna asılı davulun tokmağını ele geçirmek, siyasi sorumluluk üstlenmeden iktidar konforu, performansa bağlı olmayan siyasi sonuç garantisi ve partiyi “dikensiz gül bahçesi” yapmak başka nasıl açıklanabilir.
İttifak aritmetiğinin büyük açmazı, Cumhurbaşkanlığı seçiminde: Çeşitli araştırmalarda ve alanda gözlenen eğilim, MHP’lilerin önemli bir kısmının Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na ikna olmadığı yolunda. Seçmen düzeyine inildiğinde bu oranın daha fazla artması beklenir. Bu haliyle de, Bahçeli’nin Erdoğan’a sağlayacağından fazlasını şimdiden aldığını söylemek yanlış olmaz.