Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sisteminin, NATO sistemine entegre edilmeyeceğini, ‘Kendi başına müstakil bir savunma sistemi olarak kalacağını’ açıkladı. Kalın, siyanür kullanımıyla ilgili de düzenleme yapılacağını bildirdi.
Kalın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Başkanlığında toplanan cumhurbaşkanlığı kabinesi toplantısının gündemine ilişkin, Beştepe’de basın toplantısı düzenledi. Kalın, toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştirdiği ABD ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulunduğunu, bütçe görüşmelerini ele aldığını, güvenlik ve Suriye meselelerine değindiğini ifade etti.
ABD ziyaretinin başarıyla sonuçlandığını söyleyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şunları söyledi: “Bu vesileyle Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin tezlerini açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Oradan çıkan tablo, Türkiye olmadan Suriye’de ve bölgede oyun kurmanın mümkün olmadığı, olmayacağı gerçeğidir. Özellikle Cumhurbaşkanımızın Sayın Trump’la yaptığı görüşmede, konular etraflı bir şekilde ele alınmıştır. S-400 konusundan F35’lere, Patriotlar meselesinden savunma sanayinde işbirliğine, kongredeki siyasi gündemden, 100 milyar dolarlık ticaret hacmine kadar geniş yelpazede bu konular etraflı bir şekilde, açık ve samimi bir biçimde bu görüşmelerde ele alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın 5 senatörle yaptığı görüşmede de Türkiye’nin tezleri, pozisyonu, endişeleri, güvenlik kaygıları ve beklentileri açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir. Dolayısıyla ziyaret öncesinde, ‘İşte radikal bir kopuş olacak, kriz olacak’ beklentilerini boşa çıkartan bir tablonun ortaya çıktığını söyleyebiliriz.”
‘Tarihçiler bu harekatı yazacak’
Barış Pınarı operasyonuyla elde edilen başarının gölgelenmesine dönük bazı dezenformasyon faaliyetlerinin devam ettiğinin altını çizen Kalın, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi imkan ve kabiliyetleriyle gerçekleştirdiği bu harekat, bizim yakın tarihimizin en önemli hadiselerinden bir tanesidir. İleride inşallah bu günler yazıldığı zaman, tarihçiler bu harekat sayesinde ve bundan önce yapılan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla Suriye’nin kuzeyinde ve sınırımızın güneyinde kurulmak istenen terör koridoruna ve terör devletine çok ciddi bir darbe vurulduğunu mutlaka yazacaklardır” dedi.
Kalın, S-400 ve F-35 konularında ABD ile yaşanan anlaşmazlığın aşılması için oluşturulan mekanizmanın nasıl çalışacağı yönündeki soruya şu yanıtı verdi: “Bununla ilgili görevlendirme oldu. Fakirle, mevkidaşı O’Brien arasında bir çalışma yapılması yönünde başkanlar bizi talimatlandırdılar. Biz kendi tarafımızda çalışmayı başlattık. İlgili bakanlıklar, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İstihbarat Teşkilatı ve Cumhurbaşkanlığı olarak bu çalışmayı başlattık. Bir noktaya gelince bunu tabii ki Amerikalı muhataplarımızla paylaşacağız. İlk önemli buluşmamız, 3-4 Aralık’ta Londra’da yapılacak olan NATO zirvesi. Orada bir araya gelmeyi planlıyoruz. Ben de mevkidaşımla bir araya geleceğim, bakanlarımız da kendi mevkidaşlarıyla, beşli heyetler olarak bir araya geleceğiz. O trafiğin içinde bu biraz daha netleşecek ama orada bir görüşme yapacağımızı ifade edebilirim. Biz tekliflerimizi önereceğiz, onların tekliflerini alacağız. Dolayısıyla bir sürecin başlayacağını söyleyebilirim. Tabii temel çerçeve olarak şunun altını tekrar çizmek istiyorum. S-400 konusunda bir geri adım atmak söz konusu değil. Bu imzası atılmış, tamamlanmış bir anlaşmadır. Bize göre sorun aşılamayacak bir sorun değildir. S-400 meselesi iddia edildiği gibi F-35 programına varoluşsal tehdit oluşturan mesele değildir. Bunu teknik olarak da siyasi olarak da çözmek mümkündür. Yeter ki onunla ilgili bir irade olsun.”
S-400 sisteminin ne zaman aktive edileceğine ilişkin soruyu ise Kalın, şöyle yanıtladı: “Bizim imzaladığımız bir anlaşma var. 2017’nin Nisan ayında o anlaşma çerçevesinde süreç devam ediyor. Yeni bir anlaşma söz konusu değil. Bu bataryaların gelmesi, eğitim programları, bunların yerleştirilmesi, konumlarının belirlenmesi, yazılım, teknik olarak uzun bir süreç. Önümüzdeki dönemde de bu süreç devam edecek. Bu parçalar belki önümüzdeki haftalarda, aylarda gelmeye devam edecek. Teknik detaylar çalışılmaya devam ediyor. S-400’ler NATO güvenlik sistemine ya da hava savunma sistemine entegre edilmeyecek. Kendi başına müstakil bir savunma sistemi olarak kalacak. Mevcut NATO sistemlerine bir tehdit oluşturması söz konusu değil. Biz aldığımız herhangi bir savunma sisteminin, başka güvenlik sistemine tehdit oluşturmasını olumlu karşılamayız. Bu bir savunma sistemi. Bununla bir başka ülkeye saldırmayacağız.”
‘Siyanür düzenlemesi yapılacak’
Siyanür kullanımından kaynaklanan ölümler hakkında sorulan bir soruyu da yanıtlayan Kalın, şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle şunun altını açık bir şekilde çizmek istiyorum, bu bir toplu intihar değil, cinayettir. Öldürme ve öldürülme şekil ne olursa olsun, siyanür kullanılsın, silah kullanılsın, bunu yapan kişi son tahlilde bir cinayet işlemiştir. Bu tür hadisenin yaşanmaması için de biz Aile Bakanlığı’mızdan, İçişleri Bakanlığı’mıza kadar bütün birimlerimizi harekete geçirmiş durumdayız. Siyanür meselesine gelince, erişimi son derece kolay bir kimyasal. İyi amaçlarla da kullanılabilen ama kötü amaçla da kullanılabilecek bir kimyasal. Bununla ilgili kabine toplantısında içişleri bakanlığımızın da yaptığı sunumla bu konu gündeme geldi. Bununla ilgili bir düzenleme yapılacak. Erişimin, satışın kontrol altına alınması, ayrıca bir takip sisteminin kurulması, siyanürü aldıktan sonra onun nerede kullanıldığı, ne şekilde işlem gördüğüyle ilgili de takip sisteminin kurulmasına dönük bir çalışma yapılacak. Yönetmelikle ilgili bazı düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Eğer kanuni düzenleme gerekirse bu Meclis’te de gündeme gelecek. Kullanımı Kontrole Tabi Kimyasal Maddeler Hakkında Yönetmelik var, burada siyanürün buraya dahil edilmesiyle ilgili bir çalışma ivedilikle başlatıldı.”