Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen her gün yaptığı çok sert konuşmalarla Afrin’e harekâtın eli kulağında olduğunu ilan ederken, Şam rejimi ve Rusya’nın neredeyse hiçbir tepki vermemesinin anlamı nedir?
Daha sonra istifade etmek için Türkiye’nin Suriye’de yine yanlış yapmasını mı bekliyorlar sessizce?
Yoksa 2016’daki “Ver Halep’i, al Bab’ı” formülünde olduğu gibi, “Ver İdlib’i, al Afrin’i” diye özetlenebilecek zımni bir anlaşmanın alameti mi bu sessizlik?
Ankara, PYD/PKK tehdidini bertaraf etmenin ötesinde, kendi Suriyeli mülteci sorununun daha da büyümesini önlemek için Afrin’deki Kürtleri Fırat’ın doğusuna gönderip yerine İdlib’den kaçması muhtemel Sünni Arapları iskân etmeyi mi öngörmektedir?
Bu sorunun cevabını harekât başladıktan sonra alacağız.
Rejim ise İdlib’i alıp nihai zaferini ilan eder, savaşı bitirir. Türkiye’nin asker soktuğu bölgeler ise cihatçıların kesin yenilgisinin ardından, “Suriye’nin toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması” başlığı altında, bir sonraki müzakerenin konusu olabilir.