Al Afrin’i ver İdlib’i…
Bunun dışında kalıp da akla gelebilecek her türlü neden, Rusya’nın Suriye’ye yaptığı müdahalenin amacıyla temelden çelişir. Halep, Rusya’nın müdahalesi sayesinde kurtarıldı; sanırım bu gerçeği hatırlatmak yeterlidir.
İdlib bölgesinde malum, en güçlü cihatçı grup El Kaide uzantısı El Nusra (Yeni adıyla Heyet Tahrir Şam – HTŞ)… Bu örgüt, Rusya, Türkiye ve İran arasındaki Astana Süreci’nde çatışmasızlık kapsamı dışında bırakıldı ve bunun pratik sonucu İdlib’de çatışmaların devam etmesi oldu.
Bu çatışmalara geçen günlerde bir yenisi eklendi.
Ankara’nın Suriye’deki yakın müttefikleri Ahrar üş-Şam ve Nureddin ez- Zengi adlı cihatçı gruplar 18 Şubat’ta “Suriye Özgürlük Cephesi” (Jabhat Tahrir Suriya) adı altında birleşip, hemen ardından Halep’in güneybatısındaki El Nusra güçlerine karşı saldırı başlattılar.
Gelişmeleri yakından izleyen hemen herkes bunun Ankara’dan bağımsız bir dinamik olamayacağının farkında.
Çok karmaşık, ilginç ve riskli bir hal almaya başladı İdlib’deki durum.