İzmir Barosu, Anadolu Kültür operasyonunda 13 aydının gözaltına alınmasıyla ilgili, “Bugün yapılan ev baskınları gibi uygulamalarla hukukun bir tedip sopası gibi kullanılmasına, hukukun özü olan adalet kavramının her geçen gün daha da unutulmasına, ülkemizin çağdaş insan hakları normlarını uygulayan sistemin dışına çıkarılmak istenmesine karşı olduğumuzu bildiriyoruz” dedi.
Tutuklu işadamı Osman Kavala’nın kurucusu olduğu Anadolu Kültür’e yönelik sabah saatlerindeki operasyonda aralarında akademisyen ve gazetecilerin de bulunduğu 13 kişi gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alınanlar Kavala ile hiyerarşik bir düzen ilişkisi içinde Gezi Parkı eylemlerini planlamak ve finanse etmekle suçlanıyor.
İzmir Barosu’ndan yapılan açıklamada şöyle dendi:
“Bu gözaltılar sebebiyle bildirmek isteriz ki bir yurttaşı sebepsiz yere bir dakika dahi özgürlüğünden mahrum bırakmak en büyük insan hakkı ihlallerinden biridir. Hukuk, yazılı kanun maddeleri içinden kendine sebep yaratarak o maddeleri bireylerin aleyhine en kötü şekilde kullanma yöntemi değildir. Hukuk, son yıllarda giderek unutulmakta olsa da, adaleti sağlamak için yaratılmış bir kavramdır.
Hayatları boyunca şiddetin ve suçun yakınından bile geçmemiş akademisyen ve aydınları sabahın kör karanlığında sıcak yuvalarından, ailelerinin kollarından çekip koparmak, hayatlarının akışına müdahale etmek asla normalleştirilemez, kabul edilemez
Gezi Olayları’nın beş yıl sonrasında basın kuruluşu kurmak, Avrupa ile ilişki içinde bulunmak ve şiddetsiz eylem destekçisi olmak gibi nedenlerle 20 kişi hakkında yakalama kararı çıkarmayı herhangi bir makul hukuk mantığıyla açıklamak mümkün değildir. Bu tür uygulamaların insan haklarını temel edinmiş çağdaş bir demokraside yeri yoktur.
Kendilerine haber verilse, rızalarıyla gidip ifade verecek kimseleri sabah saat 06.00’da ev baskınları ile gözaltına almak hem bu kişileri toplum nezdinde kriminalize etmek hem de cezalandırmak için seçilmiş bir yöntemdir.
İzmir Barosu olarak yurttaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin ulusal ve uluslararası hukukun sağladığı en yüksek seviyede tanınması ve uygulanması için yetkilileri göreve davet ediyoruz. Bugün yapılan ev baskınları gibi uygulamalarla hukukun bir tedip sopası gibi kullanılmasına, hukukun özü olan adalet kavramının her geçen gün daha da unutulmasına, ülkemizin çağdaş insan hakları normlarını uygulayan sistemin dışına çıkarılmak istenmesine karşı olduğumuzu bildiriyoruz.
Bugün yaşanan sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Baromuz tüm yurttaşlarımızın özgürlük ve güvenlik hakkının savunucusudur.”