Görevi kötüye kullandığı ve yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle yargılanan, aralık sonunda Japonya’nın Osaka kentinden İstanbul üzerinden Lübnan’ın başkenti Beyrut’a kaçan Nissan’ın eski CEO’su Carlos Ghosn, kaçma kararının hayatında aldığı en zor karar olduğunu söyledi.
Brezilya doğumlu Fransız vatandaşı Ghosn, tutuklu yargılandığı dava süreci devam ederken geçen nisan ayında kefaletle serbest bırakılmıştı. Ghosn, film senaryolarını aratmayan iddialara neden olan bir planla İstanbul üzerinden kaçmıştı. Yardım ettikleri gerekçesiyle yedi kişi gözaltına alınmıştı.
Basın toplantısı düzenleyen Ghosn, kendisine uluslararası hukuk standartlarına aykırı ve acımasızca davranıldığını söyledi. Kendisini ve ailesini korumak için kaçmaktan başka şansı olmadığını ifade eden Ghosn, cezaevinde olduğu süreçte küçük bir camı olan bir hücrede kaldığını, 130 gün ise camı olmayan bir hücrede tutulduğunu anlattı.
‘Japonya’da ölmek ya da kaçmak’
Ghosn şunları söyledi: “Tutuklanınca işimden ailemden arkadaşlarımdan koparıldım. Savcı bana sürekli itiraf etmezsem daha kötü koşullarda olacağımı söylüyordu. Kefaletle çıktığımda aileme kavuştum ama avukatlarım beş yıldan önce kararın çıkmayacağını, çıkan kararın lehime olma ihtimali olmadığını düşünüyordu. Japonya’da ölmek ya da kaçmak arasında bir seçim yapmak zorunda kaldım.”
Kaçtığından beri ilk kez konuşan Ghosn Japon otomotiv devi Nissan’da 17 yıl süreyle yöneticilik yaptı. Hoparlör kutunda kaçırıldığı da iddiakar arasında yer alan Ghosn, Umman’daki bir bayiye milyonlarca dolarlık ödeme yapmak, şirket hesabından kendi hesabına para aktarmak, maşını düşük göstererek düşük vergi ödemekle suçlanıyor. Ancak, o suçlamaları reddediyor.