İsrail, Mavi Marmara baskınında öldürülen dokuz Türkiye vatandaşının ailelerine ve baskında yaralananlara 20 milyon dolar tazminat önerdi.
Haaretz gazetesinin Batılı diplomatlara dayanarak yazdığı haberde Türkiye ile İsrail arasında süregiden pazarlığın ayrıntılarına yer verildi. Buna göre;
* İsrail’in Ocak 2013’te özür dilemesiyle başlayan tazminat görüşmeleri uzun süredir askıya alınmıştı. Ancak Aralık 2013’te, Türkiye’nin davetiyle İstanbul’da yeni bir tur görüşme yapıldı. Türkiye tarafı, pozisyonunu yumuşatarak tazminat talebini 30 milyon dolara düşürdü. İsrail’se 15 milyon doların üzerine çıkmıyordu.
* İsrail’in müzakere heyeti, bu anlaşmazlık ortamında ülkeye döndü. Başbakan Benyamin Netanyahu, sonraki haftalarda heyetle bir dizi pazarlık yaptı ve öneriyi 20 milyon dolara çıkarmayı kabul etti.
* Netanyahu, anlaşmanın garanti altına alınabilmesi için heyetine gerekirse tazminatı 3 milyon dolar daha artırıp 23 milyon dolara çıkarma izni verdi.
* Batılı diplomatlara göre, Türkiye’nin esneklik gösterip tazminat talebini 30 milyondan 23 milyon dolara indirip indirmeyeceği belli değil.
* İsrail 30 Mart’taki yerel seçim öncesinde bir anlaşma sağlanmasını beklemiyor. Tel Aviv’de, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İsrail’le bir anlaşma sağlanması ve taviz verilmesi durumunda sandıkta zarar görmekten çekindiği görüşü hâkim.
Diplomatlar, İsrail tarafının anlaşma için öne sürdüğü şu taleplerin hâlâ geçerli olduğunu da vurguladı:
* Mavi Marmara gemisine baskın düzenleyen İsrail askerleri ve dönemin askeri yetkilileri hakkında açılan davaların geri çekilmesi;
* Türkiye’nin, gelecekte bu yönde yasal girişimlerde bulunulmasının önünü kesecek bir yasa çıkarması;
* Normalleşmenin büyükelçilerin geri dönüşüyle sınırlanmaması; bakanlar düzeyinde görüşmelerin ve karşılıklı ziyaretlerin yeniden başlaması;
* Türkiye’nin uluslararası forumlarda İsrail’e karşı hareket etmemesi,
* İsrail’e medya üzerinden ‘çekilen nutuklara’ son verilmesi.
Gazetecilerin söz konusu haberle ilgili görüşünü sorduğu Başbakan Yardımcısı Bülnet Arınç, ‘çözümün yakın olduğunu kendisinin de hissettiğini’ söyledi. Arınç, “Evet bu iş tamamdır dediğimizde ne yapacağız. İsrail ve Türk hükumetleri arasında bir uluslararası sözleşme imzalanacak. Sonra bizim anayasamız gereğince bu uluslararası sözleşmeyi TBMM’ye getireceğiz. Orada kanun haline gelirse, o zaman ödemeler yapılacak ve aramızdaki ikinci şart da yerine gelmiş olacak” dedi.
Anlaşmanın sağlanması durumunda, İsrail tazminatı yaralılara veya kurbanların ailelerine doğrudan ödemeyecek. Para, bir insani yardım fonuna yatırılacak ve üzerinde anlaşılan kriterlere göre paylaştırılacak.
İsrail-Türkiye ilişkileri, 2009 başındaki Gazze savaşı sırasında gerilmiş, Mayıs 2010’da abluka altındaki bölgeye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisinin sabaha karşı basılması sonrası diplomatik ilişkiler aşamalı olarak kesilmişti.
Düzelme süreciyse Mart 2014’te, ABD Başkanı Barack Obama’nın İsrail ziyareti sırasında Netanyahu’nun Erdoğan’a telefon edip özür dilemesiyle başlamıştı.