IŞİD’e yakın sosyal medya hesapları, örgütün lideri Ebubekir El Bağdadi’ye ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı yayınladı.
Doğruluğu henüz teyit edilemeyen ses kaydında Bağdadi, Türkiye’nin baskılara rağmen pastör Brunson’ı serbest bırakmamasının ABD’nin zayıflığının göstergesi olduğunu söyledi.

Bağdadi Fotoğraf: Reuters
BBC Türkçe’nin haberine göre dün gece yayınlanan ses kaydı, IŞİD’in medya kolu El Furkan tarafından servis edildi. Kayıtta Bağdadi olduğu iddia edilen kişi, ABD’nin tarihinin en zayıf ve istikrarsız döneminden geçtiğini belirterek Ankara ile Washington arasındaki Brunson krizi gibi güncel siyasi gelişmelere değindi.
Konuşan kişinin Bağdadi olup olmadığı henüz bağımsız kaynaklarca teyit edilmezken, ses kaydında Türkiye’nin baskılara rağmen Brunson’ı serbest bırakmamasının ABD’nin zayıflığının göstergesi olduğu savunuldu.
İran ve Rusya’nın da ABD’nin uyguladığı yaptırımlara direnerek Kuzey Kore’nin düştüğü duruma düşmemek istedikleri belirtilen kayıtta, “ABD’nin yürüttüğü çete siyaseti bir zayıflık emaresidir” dendi.
Bağdadi olduğu iddia edilen kişi 55 dakikalık mesajında, IŞİD’in Suriye ve Irak’ta silahlı mücadelede yenilgiler aldığını kabul etti ve bunu “Allah tarafından açlık ve korkuyla sınanıyoruz” diyerek açıkladı.
ABD, ses kaydından haberdar
IŞİD destekçilerine birlik ve mücadele çağrısının da yer aldığı ses kaydında şöyle dendi: “Sabırla mücadeleyi sürdürenler müjdeli haberler alacaktır.”
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) sözcüsü William Urban, ses kaydından haberdar olduklarını ifade etti ve düzenlediği basın toplantısında, “Bu ses kaydıyla ilgili değerlendirmemiz hakkında bir yorumda bulunmayacağım. Ebubekir El Bağdadi’nin nerede olduğunu şu an bilmiyoruz. Ancak bu kişiyi savaş alanından çıkarmak için kararlılığımız sürüyor” dedi.
Ebubekir El Bağdadi’ye ait son ses kaydı, Ekim 2017’de Rakka’nın ABD destekli Kürt ve Arap silahlı güçlerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri’nin eline geçmesinin ardından gelmişti.
Bağdadi o mesajında “Mücahitler için zaferin ölçütü ele geçirilen ya da kaybedilen bir şehir değil, inançlarını ne kadar koruyabildikleridir” demişti.