Son günlerde adı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüştüğü iddiasıyla anılan CHP’li Muharrem İnce, ‘kendisine komplo kuranlar’ı bildiğini, kurultayda açıklayacağını söyledi.
İnce, kendisine yakın vekillerin 24 Haziran 2018’deki genel seçimde listeye konmaması nedeniyle cumhurbaşkanlığı adayından çekilmeyi düşündüğünü de açıkladı.
Sözcü gazetesinin baş yazarı Rahmi Turan, gazeteci Talat Atilla’yı kaynak göstererek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile CHP’li Muharrem İnce’nin 9 Kasım’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüştüğünü öne sürmüştü. Erdoğan ve İnce iddiayı reddederken, Atilla da asıl haber kaynağının ‘bir CHP’li’ olduğunu ifade etmişti.
Habertürk TV’de canlı yayına katılan İnce, kendisini bir ‘menfaat grubunu’nun hedef aldığını, yarın aynı şeyin partinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da başına gelebileceğini ifade etti.
İnce, “Üç beş kişilik grup için koca partiyi zan altında bırakmam” derken, 24 Haziran 2018’deki cumhurbaşkanlığı seçiminden önce de cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmeyi düşündüğünü açıkladı.
‘James Bond filmleri gibi senaryo’
CHP’li siyasetçinin açıklamalarından satır başları şöyle:
*Ben namusunu, şerefini korumaya çalışan bir adamım. Mağdur edilmiş, üzerine kumpasa edilmiş bir adamım. Olayın hiçbir kısmında benim dahlim yok. Partisini tartıştıran ben değilim. Mağdur edilen benim, şerefine dil uzatılan benim. Partililiğini tartıştırılan benim. Hakaret edilen benim. Bir gazeteci çıkıyor. “CHP’den ünlü bir isim Saray’a gizlice gitti, araçların plakasını değiştirdi” diyor. Bir senaryo, James Bond filmleri gibi. Sıkışınca kaynağını açıklıyor. Sözü edilen kişi benim.
‘Rahmi Turan beni aramadı’
*Rahmi Turan’da benim cep telefonum var, onun telefonu da benim telefonumda kayıtlı. Beni arayabilir. Hiçbir arama yapmadı. Taraf edilen benim, ortaya sürülen benim, olayın öznesi benim. Beni aramıyorsun. “Ben CHP’den aldım, Kılıçdaroğlu’na da bunu doğrulattım” diyor.
‘Niye şaşırmadı?’
*Adı geçen, eğer böyle bir şey yapan varsa bu şerefsizce bir harekettir. Yani gizlice gidip sayın cumhurbaşkanıyla gizlice görüşen, bu konuşma gerçekse ki bence değil, yok öyle bir konuşma. Bu şerefsizce bir olaydır. Sayın genel başkan bir TV kanalına çıkıyor. Orada soruyor… CHP’de birisi Erdoğan ile görüşmeye gitmiş… “Şaşırmadım” diyor sayın genel başkan. Bir insan neden şaşırmaz? Ya yazının yazılacağını biliyordu önceden ya da genel başkana söylediler. O da “Şaşırmadım” diyor, “Doğrudur” diyor. “Biliyorum ama isim veremem diyor.”
*Ben sayın genel başkana şunu anlatmaya çalıştım ama herhalde tam anlatamadım. Burada hedef benim. Ama bu menfaat grubu bunu bugün bana yapan yarın kendisine yapar. Genel başkan bunu “Biliyorum” diyorsa kandırmışlar genel başkanı.
‘Torunlarına ne diyecek?’
*(Tezgah var mı?) Var. Sözcü gazetesi var mı bu tezgahta? Yok. Rahmi Turan var mı? Göbeğinde. 80 yaşında insan torunlarına ne diyecek? Torunları “Muharrem İnce’ye iftira attın” demeyecek mi? 80 yaşındaki insan… Gazetecilik hırsı ya da başka menfaatler için başka bir insana iftira atıyorsun. Bu burada kalmayacak, yargı yoluna başvuracağım.
*Komployu kuranların birçoğunu biliyorum. Kurultayda bunları anlatacağım. 24 Haziran’dan beri susuyorum. Gözüm gibi bakıyorum partime, ‘aman yara almasın’ diye. Ama susarsak temiz siyaset olmaz.
*Bir hafta oldu. Türkiye’de Muharrem İnce’nin Saray’a gidip sayın Erdoğan ile görüştüğüne inanan var mı? Yok. Kapandı konu. Gazeteci yalan, haber yalan, görüşme yalan, plaka yalan. Benim Cumhurbaşkanlığı mitinglerimi vermeyenler bugün yayınladı. Teşekkürler. Ama beni vermek yerine açlık duyanları, siyanürle kendini zehirleyenleri, çiftçiyi, köylüyü, atanamayan öğretmenleri verseler daha memnun olurdum.
‘Üç-beş kişilik grup için koca partiyi zan altında bırakmam’
*(MİT, CHP için kullanılıyor mu?) Tabi kullanıyor. Bilmediğimiz bir şey mi? Özel hayatımızdan tutun telefonlarımıza kadar. Burada sayın Kılıçdaroğlu ile beraber mağduruz. Ben daha çok mağdurum. Sadece kendi partilisini korumadığı için kızıyorum.
*Üç beş kişilik grup için koca partiyi zan altında bırakmam. Temizleyebiliriz. Temizleyebileceğimizi düşünüyorum. Ben partimin bu şebekeden arınmasını istiyorum. Arınacak bu, çaresi yok. Bundan da güçlenerek çıkacağız.
*Ben disiplinlik bir şey yapmadım. Mağdurun, şerefini korumak bir insanın disipline verildiği nerede görülmüş? Disipline gidecek olan kişi şu… Talat Atilla’ya yalan bilgiyi verecek kişi tespit edilecek ve açılacak. Öyle bir şey olacağını sanmıyorum. Beni disipline vermek ayaklarına sıkmak olur. Partiyi bilirim, disiplini bilirim, asla o konuda hata yapmam. Saygı gösteririm ama saygı da isterim.
*Parlamenter sisteme her geçilmediği sürece Millet İttifakı devam edecektir. Sayın Kılıçdaroğlu’nu da Akşener’i de kutluyorum ama bunları sürdürmek zor. Koalisyon hükümetlerinden seçim önce koalisyona geldik. Türkiye’nin parlamenter sisteme dönmesi lazım. Eskisine değil, eskiden çok sıkıntı vardı.
Kurultay mesajı
*(Kurultayda aday mı?) Delegeler seçilmeden bunu söylemek doğru olmaz. İddiamdam vazgeçmiş değilim. Tekrar söylüyorum, CHP’nin genel başkanı, cumhurbaşkanı adayı olmalıdır. Başka birinin aday olmasını yürümüyor. Bunu denedik bir kere. Sayın genel başkan olmadı, ben oldum. İşler yürümüyor. Bir kere genel başkan sıfır moralle seni kampanyaya başlatıyor. Seni destekleyen milletvekillerinin hepsinin üstünü çiziyor. Senin kolunu kanadını kırıyor. Olmasan “Şımarık çocuk” derler. Olsan, arkadaşların harcanmış, gitmiş. Olmuyor.
Adaylıktan çekilmeyi düşünmüş
*(Aday olmamayı düşündünüz mü?) Düşündüm. Listeler açıklanınca baktım, benim yanımda duran arkadaşların hepsini harcadılar. Tanju Özcan dahil, o da gitmişti. Zonguldak mitinginde “Hastayım” dedim. Doğru değildi, ne hastası! Çekilmeyi düşündüm. İlk kez size açıklıyorum. Bartın milletvekilini listeye koymamışlardı. Ekibini satmış adam oluyorsun. Bütün milletvekillerinin hepsi liste dışı bıraktılar. “Çekileyim, buyrun kendiniz aday olun” dedim. Sonra “Kamuoyunda ‘Cumhurbaşkanı adayı oldu, şımarıklık yapıyor’ derler” dedim. Ama çekilse miydim o zaman? Şimdi tekrar geri dönsem, çekilirdim. Ama ben cumhurbaşkanı olmayı istiyorum. Kazanmak istiyor, Türkiye’yi yönetmek istiyorum. Eğitimi çağdaşlaştırmak, tarımı ayağa kaldırmak, Suriyeliler sorununu çözmek, yargı düzenini sil baştan yenilemek istiyorum.