HİLAL SARI
hilalsari@diken.com.tr
@hilalsaridiken
Tekrarlanan İstanbul seçimlerinde ‘millet ittifakı’nın adayı CHP’li Ekrem İmamoğlu, ‘Toplu Taşıma Teşvik Planı‘ hazırlanacağını duyurdu. İmamoğlu bu plana 3T adını verdiklerini söyledi.
Taksici, halk otobüsü şoförü, minibüsçü ve servisçiler başta olmak üzere ulaşım sektöründeki meslek gruplarından temsilcilerin katıldığı toplantıda İmamoğlu, Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü’nün (UKOME) salondaki neredeyse herkesin ‘UKOME dışarı’ sloganıyla eleştirdiği uygulamalarını da düzeltme sözü verdi.
İmamoğlu’nun en çok vurguladığı vaadi ise İstanbul’un ulaşımına ilişkin tüm süreçlerin alt komisyonların etkin temsiliyeti ve katılımıyla yürütülmesi oldu.
Siyasi baskı nedeniyle toplantıya katılamayanlara ise İmamoğlu şu sözlerle seslendi: “Bugün siyasi nutuk atmayacağım ama siz ulaşım sektörünün bu kente dinamizm katan çok değerli temsilcilerinin yaşadığı sorunlar üzerinde neler düşündüğümüzü paylaşacağım. Buraya gelen gelmeyen, gelmesi engellenen, gelmesi hususunda siyasi davranan, ya da siyasi yöneticilerin hükmüne girmişlere de Allah yardım etsin. Onlara bu baskıyı kuran, bu baskıdan medet uman siyasilere de Allah akıl versin. … Ekmeğiniz başkanıyım ben. Onun için diyorum ki söküp atın korkuyu. Kimden korkuyosunuz? Sizi zorla mitinge götüren bir belediye başkanı olmayacağım ben. (…) Kaçsalar da kapatsalar da esnaf odalarıyla görüştük. Biliyorsunuz her geçen gün artan maliyetlerle sizlerin ekmeği küçülüyor hatta zarar ediyorsunuz. Sıkıntılar artarken çözüm için muhattabınız yok. Yarın rakibim de aynı şeyi söyler, görün bakın. Ama yönetenler vaat vermez, yapar.
Taşıma esnafından köprü ücreti alınmaması için çalışacak
Taşıma esnafından köprü ücreti alınmaması için çalışacağız. Ulaşıma sadece bir trafik sorunu olarak bakmıyoruz, bütüncül bir yaklaşımla taksisinden halk otobüsüne, dolmuştan kamyona, tüm unsurlarıyla birlikte ele alınması gerektiğini söylüyoruz. Ulaşımda sorumluluk sahibi olanlara fırsat eşitliği yaratmak istiyoruz. Sektörün ekmeğini büyütmek ve paylaşmak istiyoruz.
UKOME eliyle çıkan tüm önergeler için sizin fikirlerinizle katkılarınızla gerekli revizeleri yapacağız. Otonom strateji planı hazırlayacağız. Dünyada neler olduğunu takip edeceğiz.
Her şey çok güzel olacak!“
İstanbul’da toplu taşıma/özel sektör oranının yüzde 30.98’e yüzde 67.12 olduğunu ve bu dengenin değişmesi için çalışacaklarını vurgulayan CHP adayı şöyle devam etti: “İstanbul’da 15 milyon yolculuk yapılıyor ve bunun 2 milyon 700 bini raylı sistemlerle gerçekleşiyor. Belediye tarafından tüm toplu ulaşım türleri ile karşılanan yolculukların oranı: yüzde 30.98 iken özel sektör tarafından gerçekleştirilen toplu ulaşımın payının yüzde 67.12 olduğu görülüyor. Biz bu kentte güvenli, konforlu, dakik, erişilebilir, uygun maliyetli bir taşımacılık hizmeti alınsın istiyoruz. Belediye olarak elimiz taşın altına sokacağız. Taşımacılık sektörünü destekleyeceğiz, bu kente ulaşım konusunda kim hizmet ediyorsa biz de onun hizmetinde olacağız.”
İmamoğlu’nun İstanbul’un ulaşımındaki standartların yükseltilmesi ve özel taşımadan toplu taşımaya ağırlığın kaydırılabilmesi için başlıca vaatleri ise şöyle:
– Ulaşımda birlikte çalışacağız. Temsiliyeti artıracağız. Size afra tafra yapan yöneticilerle asla muhattap etmeyeceğiz, onlara ‘Güle güle’ diyeceğiz.
– 3T (Toplu taşıma teşvik planı) hazırlayacağız. UKOME’de temsilinizi artıracağız.
– Özel Taşımacılık Müdürlüğü kuracağız. Özel taşımacılara eğitim desteği vereceğiz. Her sene özel taşımacılarla birlikte toplu taşıma kurultayı gerçekleştireceğiz. Söz verdiğimiz indirimli taşımaların mali yükünü biz karşılayacağız. Amacımız insanları toplu taşımaya alıştırmak. Sizden istedğimiz daha güvenli ve konforlu hale getirin ulaşımı. Belediyenin her usülsüz harekete ceza keseceğini söylemiştik biliyosunuz. Ancak sizi hiç dinlemeden ceza kesen ve cezaları yıldırma politikası olarak kullanan bir belediye olmayacağız. Mali yükünüzü hafifleteceğiz. Ruhsat belge harçlarında düzenleme yapacağız. Farklı isimlerle alınan yüksek bedelleri revize edeceğiz. Yeni bir hat mı açılıyor? Sizinle konuşacağız. Hiçbirinize gizli ortak tayin etmeyeceğiz.
Halk otobüslerine devlet desteğini artıracağız
– Halk otobüslerine verilen destek miktarını artıracağız. Uzun zamandır artan maliyetlere rağman yolcu ücretlerine zam yapılmadığını biliyoruz. Sübvansiyonlarla destekleyeceğiz ve performansa dayalı bir sistem geliştireceğiz. Ücretlendirme konusunu birlikte konuşacağız. Durak işgalleri için teknoliyi kullanacağız. Otobüs duraklarına park edilmesi sorununu denetlemek için teknolojiyi kullanacağız.
Minibüslerin standardını yükseltecek, şoförlere eğitim vereceğiz
– Minibüs taşımacılığı istanbulun bir geleneği. Minibüsler bu şehrin ana omurgasında yüksek yoğunluktaki hatları destekleyen bir sistem. Yoğun nüfuslu bölgelerde sık sefer yapıyor. Bu gerçeklerden hareketlerle minibüs taşımacılığını bu toprakların bir geleneği kabul ederek, kentin toplu taşıma sistemi içindeki yerini yok saymayacağız. Minibüslerimizin standartlarını yükseltmek için esnafımıza destek sunacağız. Zorlamadan, birlikte imkan yaratarak standardı yükselteceğiz. Minibüs şoförlerine eğitim vereceğiz. Evrak işlerini asgariye indireceğiz.
Servisçilere tehdit edildikleri ‘tahdit’ belgesini vereceğim
– ‘Servisçi kardeşlerimize yıllardır tehdit edildikleri bir belgeyi vereceğim diyen’ delikanlı bir siyasetçiyim ben. (Salondan bu sırada yükselen sloganlarla İmamoğlu sözünü kesmek zorunda kaldı: Dik dur eğilme, servisçiler seninle!). Servis yönergesini revize edeceğiz. Biliyorsunuz yıllarca sorunlarınızı dinlemediler, sizleri oyaladılar. Biz ne dedik ‘Tahdit, tehdit olmayacak’ Tahdit, tehdit olmayacak. Servisçilerin de temsilini artıracağız. Servisleri tek bir yerden yakıt almaya zorlayıp oradan gelecek üç kuruştan medet ummayacağız. İzin belgesi gibi işleri kolaylaştıracağız. Depolanma ve park alanlarını yoğunlaştıracağız, sayılarını artıracağız. Ama servisçilerimize de diyeceğiz ki ‘mevzuata uyacaksınız.’ Onların da mali yüklerini hafifleteceğiz.
Taksicilerle birlikte korsanı bitireceğiz
– Taksi duraklarının konum ve koşullarını geliştireceğiz. Yeni taksi durakları oluşturacağız. Şoför arkadaşlarımızın sigorta, geçim gibi sorunlarına destek olacağız. Korsana son vereceğiz. Sektörde sadece aracılık yaparak sizlerin üzerinden büyük rakamlar kazananları engelleyeceğiz. İstanbul gibi bir kentin taksi ve dolmuş hatlarında yaşanan sorunları biliyoruz. Tüm çözümleri beraber oluşturacağız. Uzman arkadaşlarım her konuda beni bilgilendiriyorlar. Ben bir de genç adamım, her şeyi hatırlarım. Endişeniz olmasın. Taksilerinize dolmuşlarınıza bineceğim.
– Kent lojistiği çok önemli. Uzmanlar, uluslararası ölçekte işler üreten kurum ve kuruluşlar olacak. Diyorlar ya ‘Bu ülkeyi yönetecek nitelikli kadrolar sadece bizde var’. O yüzden iş hala oğluna, dayı oğluna, damada, kızına kalıyor!
Deniz ulaşımını biliyoruz deyip, nadide şirketi iflasa sürüklediler
– Deniz ulaşımının yüzde 3’lere düşen bu payını tekrar yüzde 10’lara çıkarmak üzere deniz ulaşımını teşvik edecek bir çalışma içinde olacağız. Çok biliriz diyenler deniz ulaşımını yüzde 3’e indirip nadide şirketi iflasa sürüklediler. Yeni deniz hatları açılacak. 31 Mart öncesi proje sunumlarımızda belirttiğimiz gibi, kıyıya paralel yeni hatlar açacağız, boğaz hatlarını sıklaştırıp, boğazda deniz kullanımını da yaygınlaştıracağız. Bu hatları füniküler sistemler ile de destekleyerek İstanbulluları tekrar denizle buluşturacağız. Atıl iskeleler hizmete açılacak. Kentte atıl konumda bulunan iskeleleri yine halkın kullanımına açacağımızı ve İstanbullulara daha erişilebilir bir deniz yapısı sunacağımızı ifade etmiştik. İskele ve altyapı ortak kullanılacak. İskelelerin belediye, İDO, tekne vb gibi ayrımlardan kurtularak ortak ve planlı bir kullanıma kavuşması için çalışmalar yapacağız. Düzenli ve sık deniz seferleri konulacak. Deniz ulaşımı ile tam entegrasyon sağlanacak. Lastik tekerlekli taşımacılık ve raylı sistem taşımacılığının deniz ulaşımı ile tam entegrasyonunu sağlamak üzere plan ve proje hazırlıklarımız var.
Dolmuşlarla da iyileştirme planı yapacağız
– Dolmuşların varlığını sürdürebilmesi için iyileştirme çalışmaları yapacağız. İstanbul’un bir başka gerçeği olan dolmuş esnafının da her geçen gün zayıflayan ve sıkıntısı büyüyen bir başka grup olduğunu biliyoruz. Dolmuş esnafının sıkıntılarını çözecek çözüm alternatiflerini onlarla ve sektörün diğer bileşenleri ile birlikte konuşarak çözeceğimizi, kendilerini unutmadığımızı belirtmiştik. Dolmuşların sürdürülebilirliği için gerekli dönüşüm sürecini birlikte yürüteceğiz. Günümüzün yapısına uygun ve çalışma alternatiflerini çeşitlendirecek çözümler için yakın ve yoğun bir çalışma sürecini birlikte götüreceğiz
Şehrin iki yakasına da otogar projeleri olduğunu aktaran İmamoğlu ulaşım konusunun dışına tek bir konuda çıktı, o da haftasonu gerçekleşen tartışma programıydı.
Yıldırım’a: Sarılmak için bile izin almak zorundalar
Kavgasız, dövüşsüz, hatta tüm medyada ‘sönük ve cılız’ geçtiğine ilişkin eleştiri alan ortak yayının ardından, masadan iyi kalktıkları halde bugün ‘cumhur ittifakı’ Binali Yıldırım’ın kendisine eleştiri oklarını yönlendirmesine de yanıt veren İmamoğlu, Turgut Özal’ın mezarında karşılaştıkları anları tekrar şu sözlerle hatırlattı: “Bana bugün laf yetiştiriyor. Özal’ın mezarında görünce arabadan indim. Beni görünce elimi tuttu hemen gitti. Ya sarılsana bana, ben de sana sarılayım. Sarılmaktan korkuyorlar. Niye biliyor musunuz? Sarılmak için bile izin almak zorundalar. Ya kimden korkuyorsunuz? Gördünüz kaç yıl aradan sonra Türkiye tekrar bir televizyon münazarası izledi. Ve göreceksiniz, ben insanları kendileri gibi düşünmeyen insanlarla konuşmaya alıştıracağım.”
Yıldırım’ın geçmişte yapılan işleri anlatmasını da eleştiren İmamoğlu, “Bu şehrin geçmişi anlatanlarla da işi yok, geleceği anlatan lazım onu söyleyeyim” dedi.