İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinin ‘tümüyle akıl durması’ olduğunu belirterek “Süreçte daha yapılaşma işi başlamadan bireysel ranta dönüştü” dedi.
İBB başkanı, Kanal İstanbul güzergahındaki kritik noktalarından İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne (İSKİ) bağlı Terkos Gölü ve çevresinde incelemelerde bulundu.
Kanal İstanbul’un Terkos gibi hayati bir su kaynağını yok edeceğini vurgulayan İmamoğlu şöyle konuştu: “Tatlı su kaynaklarını korumak için insanlar, büyük mücadele içerisinde. Yani artık dünyanın geleceğinde neredeyse su savaşları tartışılıyor. En önemli yaşam kaynağı olan su ile ilgili böyle bir süreç konuşuluyorken, siz, tamamen hayal ürünü olan, hiçbir işe yaramayacak olan bir kanal üzerinden, İstanbul’un en görkemli su kaynağını yok etme çabası içerisindesiniz. Terkos, yani milletin musluğundan akan suyun adı olan Terkos’u yok etme çabası içerisinde olacaksınız. Ne için? Yani şu güzel doğayı, bugün gezdiğimiz o kumsalları, ormanı, yeşili, doğayı, suyu koruma adına, İstanbul’u koruma adına bunları yapmak varken, ne için bunlar düşünülüyor ve bu kadar hırs yapılıyor, anlamış değilim.”
‘İstanbul’u korumak varken bu kadar hırs niye’
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın babasının 2003 yılında, Albayrak’ın da 2012 yılında Kanal İstanbul güzergahında arsa satın aldığına dair haberlere de değinen İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Çok ilgimi çekmiyor açıkçası kimin arazi aldığı. Bakan veya başkası, şirket… O biraz farklı bir konu. Onu halk değerlendiriyor zaten. Ama benim ilgilendiğim konu, 2011’den bu yana, burada ortaya konulan bir reklamla, tanıtımla, ama yurtiçi ama yurtdışından insanların gelip, bu niyetle buradan arazi satın almış olmaları; sürecin daha yapılaşma işi başlamadan bireysel ranta dönüşmesi. Allah korusun, inşallah olmayacak ama düşünsenize; kamulaştırmalar, milyonun üzerinde bir şehirleşme… Bütün bu unsurlar kimin cebine girecek? Ne için? Yani şu güzel doğayı, bugün gezdiğimiz o kumsalları, ormanı, yeşili, doğayı, suyu koruma adına, İstanbul’u koruma adına bunları yapmak varken, ne için bunlar düşünülüyor ve bu kadar hırs yapılıyor, anlamış değilim.”