İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalar ilçesinde ‘faytondan elektrikli araçlara geçiş süreci’ni başlattı.
Adalar’daki bazı sorunların geçmiş dönemlerde ‘siyasi nedenlerle’ görmezden gelindiğini ifade eden İmamoğlu, “Adalar’a göreve geldiğimiz günden itibaren bir başka boyutta baktık. Erdem başkanımzın ekibi ile İBB’yi bir araya getirerek, bu süreci başlattık” dedi.
Adalar’daki fayton ve at konusunun tüm ülkeyi meşgul ettiğini belirten İmamoğlu, şunları söyledi: “Fayton meselesine bakışta başlangıçtan beri, ‘Biz faytona karşıyız’ diye bir yola çıkışımız yok. Bunu belirtelim. Ancak, faytonla ilgili Adalar’da yürütülen süreçlerin hem toplumun vicdanını hem Adalar’ın sıhhatini hem de Adalar’ın kalitesini ne kadar bozduğunu aslında bütün kamuoyu bilmektedir. Bunun görsel ve geçmişteki örneklerini her biriniz biliyorsunuz; gördük, yaşıyoruz yaşadık. Dolayısıyla yapılan bu en yoğun demokratik iletişim modeli ile beraber süreci toparladık ve burada yeni bir ulaşım modeline ihtiyaç duyulduğuna karar verdik.”
‘Süreç ortak yürütüldü’
Süreci İstanbul Valiliği’yle yürüttüklerinin altını çizen İmamoğlu, “Sayın valimiz ile ilçenin kaymakamı, ilçenin belediye başkanı ile toplantılar yürütülmüştür. Günün sonunda, bu ortak bir karardır” dedi.
İmamoğlu faytoncuların mağdur olmaması için atların alımı ve faytoncuların haklarının ödenmesi için 100 milyon lira kaynak aktarıldığını belirtti.
Atların akıbeti ne oldu?
Bu süreçte atları devraldıklarını hatırlatan İmamoğlu, şöyle konuştu: “Atlara, en uygar biçimde bakımlarının yapılacağı, beslenmelerinin yapılacağı alanlar oluşturuldu. O günden bugüne de o şekilde bakımları sürdürülmektedir. Adalar’ın Türkiye’nin farklı yerlerinde, atların en huzurlu şekilde yaşamlarının sürdürülebilmesi adına tercih yapılarak dağıtılmasıyla ilgili de bir kampanya yürütülmüştür. Bu konuda da ilk örneklerini geçtiğimiz haftalarda gördünüz. İlçe belediyeleri ve bir kısım üniversitelere nakli yapılmıştır. Bu talepler değerlendirilmekte ve devamı da gelecektir. Ancak tereddüt duyduğumuz, atların akıbetinden şüphe duyduğumuz bir durum olduğunda da atları kesinlikle vermemekteyiz. Bu bağlamda tekrar tüm Türkiye’ye, üniversitelere, bir kısım haralara çağrımızı yapıyoruz. Atların bu anlamdaki dağıtımlarını değerlendirebilmek üzere taleplerini bizlere yapabilirler.”
Araçlar nasıl seçildi?
İmamoğlu, hizmete girecek elektrikli araçlarla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Burada elektrikli araçların temiz, doğa dostu araçlar olması konusunda zaten karar vermiştik. Buranın bir toplu taşıma veya bir minibüs tarzı araç kullanımı olmayacağı için, makul büyüklükte bir araç tercihinin hızlıca yapılması şarttı. Bu şekilde bir araç tercihinin yapılması için de tüm Adalar’ın, artık yollarının bir yaya yolu olduğu konusunda UTK kararı şubat ayında alındı. En hızlı şekilde, en uygun araç tipinin alınması ile ilgili arkadaşlarım yoğun bir araştırma yaptılar. Şu an Türkiye’de bu tarz büyük coğrafyalarda insan taşımak için kullanılan en efektif araç tipine ve modeline erişildi. Hızlı bir çözüm için de belli bir sayıda araç alımını yine büyükşehir belediyemiz olarak yaptık. Ancak gördüğünüz araç modelleri ya da sayısı, Adalar’ın gelecek ulaşım planlaması değildir. Araçların gelecek ulaşım planlaması ile ilgili yapacağımız birkaç çalışma vardır. Bunlardan bir tanesi kesinlikle sıkı bir yarışma ile hem araç tipinin hem araç şeklinin hem araç felsefesinin oluşması konusunda bir kamuoyu çalışması yapılacaktır. Artı, yine araçların, umuyoruz ki yerli bir imalat ile yapılması ile ilgili de çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şu anda 60 aracın Adalar’a hizmet vermesi ile ilgili süreç tamamlanmıştır ama gelecek ile ilgili süreç devam etmektedir.”
‘Abartılı bir bakış açısı‘
İlk etapta, ücretsiz bir geçiş dönemi düşünüldüğünü ifade eden İmamoğlu, ardından İETT’nin indirimli tarifesiyle hizmet verileceğini söyledi.
İmamoğlu ‘araçların estetik açıdan uygun olmadığı ve elektrikli de olsa motorlu aracın Adalar’ın ana ulaşım aracı haline gelmesi’ yönünde itirazlara ise şöyle karşılık verdi: “Bu bir motorlu araç falan değil. Yani gördüğünüz araç tipi ortada. Bir motorlu araç, buradaki yerleşim baskısı falan… Bunlar çok abartılı bakışlar. Adalar’ın imarı ortada, yapılaşma düzeni ortada. Adalar’ı korumak bizim ana felsefemiz dedik zaten. Dolayısıyla böyle bir aracın yerleşimi tetiklemesi diye bir düşünce ancak abartılı bir bakış açısı olur.”