“Yüz yüze eğitim başlayacak” denilerek gelinen 21 Eylül’le birlikte görüldü ki, Hükümet ve MEB; ‘yüz yüze eğitim’in başlaması için olduğu gibi ‘uzaktan eğitim’in az çok sağlıklı sürmesi için de hiçbir hazırlık yapmamıştır. Yüz yüze eğitimin sadece 1’nci sınıflar ile okul öncesi öğrencilerle sınırlı kalması ve EBA’nın çökmesi bunu açıkça göstermektedir.
İktidarın eğitimle ilgili tutumu daha da özeldir ve bu tutum kısaca; Mili Eğitime ‘dindar nesiller yetiştirme’ görevi vermek biçiminde olmuştur. Ama aradan geçen yıllarda iktidar bu amacında başarısızlığa uğramıştır. Bırakalım pozitif bilim temelli eğitim veren okulları İmam Hatiplerde bile deizm yayılmış, iktidar genç kuşakları kendi militanları olarak yetiştiremeyeceğini görmüştür.
Bu da iktidarın; “Madem ki bu sistem dindar nesiller yetiştirmemize hizmet etmiyor, o zaman bırakalım çöksün” diyen bir çizgiye yöneldiğine, bunun için pandemiyi fırsata çevirmek isteğine dair işaretleri büyütmektedir.