Şunu söyleyebiliriz ki, eğer “Cumhur İttifakı”, kendi bekasını “Türkiye’nin bekası” olarak dayattığı bir platforma geçmemiş olsaydı; Yeni Zelanda’daki terörist saldırıyı kendi önemi içinde değerlendirerek, hem “İslamofobiaya”ya karşı hem de ırkçı-dinci terörist saldırılara karşı dünya demokratik kamuoyunda geniş bir destek bulabilirdi. Ancak, halkın gerçekleri görmemesi için ortaya atılan “beka sorunu”, sadece “beka” zokasını yutanların değil ama onu kullananların da göz bağı olmaktadır.
Yeni Zelanda saldırısı, “beka cephesi”nin yükselttiği hamaset eşliğindeki gürültülü kampanyaya inananlar için uyarıcı olursa, yaşananların da bir anlamı olacaktır!