Suriye’ye bu şekilde müdahale en geç geçtiğimiz yıl yapılmalıydı. Harita o zamanlar bile netleşmişti. O tarihlerce avazımızın çıktığı kadar bağırdık ama sesimizi kimseye duyuramadık. “Savaş kışkırtıcısı” suçlamalarına maruz bırakıldık. Türkiye’ye savaş açanlar, ülke savunması için çağrılar yapanları böyle suçluyor ve etkisizleştiriyorlardı.
Müdahale bir yıl sonra başladı. 15 Temmuz olmasaydı başlamayacaktı bile. Ve biz, işte o zaman felaketle yüzleşecektik. Sınırın güneyini PKK’ya, kuzeyini FETÖ’cü subaylara teslim eden küresel irade, Erdoğan’ı ortadan kaldırıp Türkiye’yi birleştiren gücü ve mekanizmaları çözüp Suriyeleştirme planına başlayacaktı.
15 Temmuz’u boşa çıkardıysak Suriye’den gelen tehdidi de boşa çıkarmak zorundayız. Bunu yapamazsak 15 Temmuz tekrar gelecektir, ya da o darbe artıklarını temizleme imkanı boşa çıkacaktır.
Bu operasyon boşa çıkarılırsa bir daha Türkiye’nin böyle bir imkanı olmayacak. Bu son fırsattır. Darbeciler de, PKK/PYD de, IŞİD de, arkasındaki küresel irade de şimdi bütün gücüyle bu fırsatı tersine çevirmeye çalışıyor.