CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Almanya ziyaretindeki ve orada yürüttüğü temaslardaki gizlilik, dönüşte yürüttüğü görüşmeler, Cumhur İttifakı’na karşı “operasyonel” müdahaleler, hiçbir zaman bir araya gelmesi muhtemel görünmeyen siyasi çevrelerin “ortak hedef”e karşı aynı mevzie girmesi, yeni muhafazakâr siyasi parti çalışmaları, bu çerçevede iş dünyasından medyaya, STK’lardan siyasete uzanan yeni örgütlenmeler..
Hiçbiri birbirinden bağımsız değil, hepsi aynı merkezin tek bir projesinin değişik aşamaları gibi. Fotoğraf aynen böyle.. Ama şahsen, bütün bunların içinde en çok muhafazakâr, “İslâmcı” çevrelerin kimlerle iş tuttuğu, ürettikleri yeni söylem ve büyük “savrulma” dikkatimi çekiyor. Çünkü bu “savrulma” daha iyi bir siyasi arayıştan çok, “Türkiye tasarımı” üzerine yoğunlaşıyor ve hiç de yerli bir görüntü vermiyor.