Artık Batı dünyası yaşlandı, duraklama dönemine girdi. İki dünya savaşı sonrasında olduğu kadar güçlü, belirleyici değil. Yeni merkezler, güçler öne çıktı. Hesaplaşma, güç haritasının yeniden oluşumu işte bu yüzden çok daha zor. Çok daha tehlikeli. Atlantik ekseni, bir daha yeryüzünün geleceğini tek başına belirleyemeyecek.
Bu da onlara korkunç bir hınç ve saldırganlık getirecek, tehlike bu. Sadece Türkiye değil, Atlantik’ten Pasifik kıyılarına uzanan bütün Müslüman coğrafya, Atlantik’in dışında kalan Rusya, Çin, Latin Amerika, Orta Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya, işte bu yeni çılgınlıkla yüzleşmek zorunda kalabilir. Dünyanın geleceği bir Doğu-Batı ayrışması ile şekillenebilir.
Türkiye’nin mücadelesini konuşurken, Türkiye’ye yönelik yeni Batı saldırılarını tartışırken işte bu resmin tamamına bakmak zorunludur. Aksi takdirde, sadece Türkiye içi pozisyonlarla bu ülkeye konum belirlemek dehşet bir körlük göstergesidir.