Yıllardır her gittiğim mecrada yazıyorum. Eskiden çıktığım her kanalda söylemişimdir. Allah rızası için değiştirin şu IMF-Derviş ekonomi programını.
AK Parti 2002 sonunda iktidara geldiğinde kucağında hem bir kriz hem de o krizin çözüm reçetesini bulmuştu. Reçeteyi yazan ise Kemal Derviş – IMF birliğiydi.
O reçete kamunun kasasını doldurmayı ve bankaları güçlendirmeyi amaçlıyordu. Çünkü 2001 krizine neden olan sorun bu iki kaynaktı.
Ve bundan önce hiç tamamlanmayan IMF önerileri harfi harfine nerede ise yapıldı. IMF programı ile 2007 yılına kadar sorun çok büyük oranda aşıldı. “Faiz Dışı Fazla” modeli ile kamu tasarruf etti. Bankalar ise yurtdışı borçlanma ve düşen faizler ile büyük karlara ulaştı.
IMF’nin programı miadını doldurmuş olmasına rağmen uygulanmaya devam edildi. Hatta IMF’nin borcu bitti, önerileri bitti ama hâlâ o program uygulanıyor.
Hani bir hastaya antibiyotik verirsiniz ya, hasta iyileşti ama hala antibiyotik vermeye devam ediyoruz. Bir türlü hastaya yeni reçete yazmıyor ve doğal mecrasına bırakmıyoruz. Artık sorun bizzat IMF programı olmaya başladı. Hem de yıllardır.
Çünkü Türkiye artık yabancı bağımlılığı had safhaya ulaştı. Yabancı sermaye olmadan adım atamaz hale geldik. Ekonomimizin bütün dinamikleri yabancı sermayeye bağlandı.