NUR BANU KOCAASLAN
nurbanukocaaslan@diken.com.tr | @nurkocaaslan
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, operasyonların sürdüğü ilçelerde valilik ve kaymakamlıklara sokağa çıkma yasakları nedeniyle gömülemeyen cenazeleri defnetme yetkisi verilmesinin, Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) mahkum edebileceğini söyledi.
‘Yaşamdan sonrasına, insana ve yakınlarına saygısızlık’
Bugün, Resmi Gazete’de yayınlanan Adli Tıp Kurumu Uygulama Yönetmeliği’ndeki değişiklikle kaymakam ve valiliklere yetki verilerek, “Kimliği tespit edilmiş olmasına rağmen ailesi veya yakınları tarafından üç gün içinde teslim alınmayan cesetler de belediyeye veya mülki idare amirliğine gömülmek üzere teslim edilir” denilmişti.
Böylece bilhassa güneydoğuda sokağa çıkma yasakları ve çatışmaların sürdüğü Silopi, Cizre ve Sur ilçelerinde ‘yerde kalan’ cenazeleri valilik ya da kaymakamlıkların aileler olmadan da defnedebilmesinin önü açılmıştı.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, düzenlemenin anayasanın koruma altına aldığı temel haklar ve AİHM içtihatine uygun olup olmadığını Diken’e değerlendirdi.
“Bu düzenleme, güneydoğuda aylardan beri sürdürülmekte olan hukuksuz bir güvenlik uygulamasının yeni bir halkası gibi görünüyor” diyen Kaboğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Cenaze hizmetinin bile belediyeden alınıp mülki idare amirliğine verilmesi, insan yaşamının değersizliği gibi, yaşamdan sonrasına, insana saygısızlık ve yakınlarına saygızlık olarak değerlendirilebilir.”
Kaboğlu, yönetmeliğin AİHM tarafından ‘ağır insan hakları ihlali’ olarak değerlendirilebileceğini kaydederek, “Yine, hukuk dışı bir uygulama olan sokağa çıkma yasağı ile birlikte değerlendirildiğinde, sözkonusu uygulama, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi tarafından ağır insan hakları ihlali olarak nitelendirilerek Türkiye’nin Sözleşme’yi ihlalden mahkum edilme olasılığı çok yüksektir” diye konuştu.