• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ

Hersh’e karşı çıkan ‘Brown Moses’ DİKEN’e konuştu: Sarini Türkiye tedarik etmiş olamaz

11/04/2014 15:55

ilhantanirİLHAN TANIR

[email protected]

Pulitzer ödüllü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh’ün Suriye’deki sarin gazı kullanımı konusunda Türkiye’yi zan altında bırakan makalesine en hararetli biçimde karşı çıkanlardan birisi, İngiliz blog yazarı Eliot Higgins oldu. Higgins, Suriye’deki iç savaşın patlak vermesinden sonra ‘Brown Moses‘ isimli blogu ve Twitter hesabında yazdıklarıyla tanınır hale geldi; ortaya koyduğu silah envanterleri ve muhaliflerin yeni silahlarını ilk farkeden gözlemci olması nedeniyle, Suriye denince takip edilen isimlerden birisi haline geldi.

Reklam

Hersh DİKEN’le röportajında, Higgins’in kendisine yönelik eleştirilerinin geçersiz olduğunu savunmuştu. Bu kez de, Hersh’ün iddialarını Higgins’e sorduk.

Hersh, yazısında bahsettiği [ve El Nusra Cephesi’ne ait olduğunu savunduğu] kimyasal silah üretim merkezinin Halep civarında olduğunu iddia ediyor. Bu iddiasını da elinde olduğunu öne sürdüğü bir ABD istihbarat raporuna bağlıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Eliot Higgins.

Eliot Higgins.

Görünüşe göre, Hersh böyle bir operasyonun neler gerektirdiğini tam olarak hesaplayamıyor. Sarin, herhangi bir yerde üretilebilecek bir şey değil. 21 Ağustos saldırısında gereken miktardaki sarini üretebilmek için özel olarak inşa edilmiş üretim merkezlerine ve kimya mühendislerine ihtiyaç var. Birkaç cihadçı ve bir mutfak lavabosuyla olacak işler değil bunlar.

Reklam

Hersh, kilit önemdeki kimyasalların Suriye’de mi yoksa Türkiye’de mi üretildiğine bir açıklama getirmiyor. Eğer üretim yeri Türkiye’yse, kimyasal maddelerin çok özel bir fabrikada üretilmesi gerekirdi; bu tür bir üretim merkezi de uluslararası gözlemevlerinin dikkatini çekerdi. Türkiye’nin böyle bir fabrikayı inşa ettiğine, bunu gizli tuttuğuna, fabrikaya gönderilen kimyasallara dair kayıtların üstünü örttüğüne ve fabrikadan çıkan kimyasal atıkları sakladığına mı inanmamız gerekiyor?

Eğer Hersh durumun böyle olduğuna dair kanıtları haizse, o zaman bu çok önemli hale gelir ve yayınlanmaları gerekir. Eğer bu tür delillere sahip değilse, Hersh’ün kimyasal fabrika senaryosunun pratikte nasıl işlediğini anlatması gerekir. İsimsiz bir kaynağınız ve bir şeyler söyleyen bir belgeniz olduğunu dile getirmek başka, iddialarınızı kanıtlayacak delilleri ortaya koymak başka bir şeydir. Hersh şimdiye kadar yeterli açıklama yapamadı.

Hersh, sizin Volkan roketleri konusundaki teziniz için şunu diyor: ‘Volkan roketleri madem bu kadar önemli, o zaman niçin ABD ve diğer müttefikleri bu argümanı kullanmıyor?’ Sizce Amerikan hükümeti niçin sizin bulgularınızı dile getirmiyor? [Higgins, 21 Ağustos kimyasal silah saldırılarının Volkanlarla yapıldığını ve bu füzelere sadece Suriye rejiminin sahip olduğunu savunuyor.]

Şunu unutmayın ki, Birleşmiş Milletler ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) raporunda, kullanılan mühimmat tarif ediliyordu ve ABD hükümeti de daha sonra bu raporu referans gösterdi. Dolayısıyla, ABD hükümeti resmi açıklamalarında benim blogumdan ziyade BM raporuna referans vermeyi tercih ediyor. Benim blogumun çeşitli istihbarat kurumlarında ve hükümet birimlerinde tartışılıp takip edildiğini biliyorum. Fakat sanırım, kamuoyuna yapılan açıklamalarda blog yazarlarının işlerinin referans gösterilmesine karşı bir miktar direniş söz konusu.

21 Ağustos 2013 sabahı Suriye'den gelen bu fotoğraflar dünyayı şoka uğratmıştı.

21 Ağustos 2013 sabahı Suriye’den gelen bu fotoğraflar dünyayı şoka uğratmıştı.

Hersh, kimyasal silah üretim merkezleri kurmanın, Dan Kaszeta gibi bazı kişilerin söylediği kadar zor olmadığını savunuyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Eğer Hersh buna inanıyorsa, o zaman daha ayrıntılı bir açıklama yapmalı. Dan Kaszeta bu konuları uzun zamandır araştıran, onyılların deneyimine sahip bir kişi. Görünüşe göre Hersh, bir tartışma yapmaktan ziyade, kendi hikâyesinin inanılırlığını azaltan zor soruları görmezden gelmeyi tercih ediyor.

Hersh, sizin [saldırının Esad yönetimi tarafından düzenlenmiş olmasının ‘imkânsız’ diye nitelendiği MIT raporunu kaleme alan] Theodore Postol ve Richard Llyod’la da görüştüğünüzü, bu görüşmelerde neredeyse fikrinizi değiştirme noktasına geldiğinizi söylüyor.

Böyle bir şeyi ne Lloyd’a ne de Postol’a söyledim, dolayısıyla Hersh’ün bu bilgileri nereden aldığını bilmiyorum. Postol’a az sayıda e-posta gönderdiğim doğru ve geriye dönüp baktığımda, bu e-postaların çoğunlukla ikili (binary) sarin ve ikili savaş başlıkları hakkında olduğunu görüyorum. Richard Lloyd’la sürekli irtibat halindeyim. Kendisi bugün bana, Hersh’le sonbahar 2013’ten beri görüşmediğini ve hiçbir zaman da Hersh’in bahsettiği şeyleri söylemediğini anlattı. Tekrar etmek gerekirse, Hersh’ün bu bilgileri nereden aldığını bilmiyorum ve umut ederim ki kaynağından bir düzeltme gelir. 

Hersh, [Volkan füzelerini kastederek] Suriye ordusunun sadece 1-2 km menzilli roketler kullanmayacağını, bunun intihar anlamına geleceğini söylüyor. Bu konuda ne düşünüyorsuz?

Hersh’ün sarin konusundaki bilgilerinin sınırlı olduğunu ortada. Öncelikle, sarini ‘toksik gaz’ diye niteliyor fakat sarin sıvıdır ve bu da gayet temel bir bilgidir. Richard Lloyd’un hesaplamalarına göre, ki Hersh’ün bunların doğruluğuna inandığına eminim, 21 Ağustos’taki şartlar göz önünde bulundurulduğunda, sarin 1 mil (2 km) ötedeki Suriye askerleri için bir tehlike oluşturmuyordu. Eğer Hersh bunun aksine inanıyorsa, onu kendi tezini kanıtlayan bir analiz sınmaya çağırıyorum. Sanırım Türkiye hükümetini böylesine büyük bir komplonun parçası olmakla suçluyorsak, yüzeysel teoriler ve geçiştirici tezlerin dışındaki ayrıntıları sormamız çok görülmemeli.

Fotoğraf: 20140406 REUTERS Bassam Khabieh

Fotoğraf: 20140406 REUTERS Bassam Khabieh

Ayrıca roketler ve menziller konusunda Hersh’ün ortadaki delillere kafa yormadığını ve kilit önemdeki bilgileri kaçırdığını veya görmezden geldiğini düşünüyorum. Democracy Now [Amerikan online TV kanalı] ile mülakatında Hersh, ev yapımı ve Suriye ordusu tarafından kullanılmayan roketlerden söz ediyor. Bu, Hersh’ün ya gerçekleri bilmediğini ya da kasıtlı olarak gözardı ettiğini gösteriyor. Saldırıda kullanılan iki türlü roketten biri, Sovyet yapımı M14 topçu roketiydi ve kesinlikle ev yapımı değildi. İkincisiyse, çoğu kişinin tanımadığı ve Hersh’ün ‘ev yapımı’ diye nitelediğini düşündüğüm mühimmattı. İhtilafın her iki tarafından da gelen video ve fotoğraflar gösteriyor ki, Suriye ordusu bu tür silahları 2012’nin sonlarından beri hem patlayıcı hem de kimyasal savaş başlığı olarak kullanıyor. ‘Volkan’ olarak nitelenen bu roketlerin Suriye ordusu tarafından kullanıldığı açık. Bunlar temel gerçekler fakat Hersh, Democracy Now ile mülakatında bunlardan habersiz görünüyor.

Dolayısıyla, DİKEN’e verdiği röportajda Hersh’ün sadece bu roketlerden değil, aynı zamanda benim aylar öncesine giden çalışmalarımdan da habersiz olduğunu görmek ilginç. Hafızası nasıl bir anda yerine gelmiş bilinmez ama roketlerin 2 kilometrelik menziline odaklanarak ve bu menzildeki füzelerin sadece muhaliflerin elindeki bölgelerden atılmış olabileciğini ileri sürerek, benim tezlerimi gözardı ediyor. Geçtiğimiz sekiz ay boyunca 21 Ağustos’taki cephe hatlarını inceledim ve farklı kaynakları kullanarak yaptığım bu araştırmada, cephe hatlarının saldırıda etkilenen en uzak bölgelere 2 kilometre mesafede olduğunu ortaya koydum. Hersh, cephe hatları arasındaki mesafeyi yanlış biçimde 6 kilometre olarak hesaplayan Beyaz Saray nedeniyle yanılmış olabilir.

Hersh’in iddialarının ciddiyeti göz önünde bulundurulduğunda, kendisi, ortaya koyduğu tezin doğruluğu açısından hayati önem taşıyan noktalar hakkında bir tartışmaya girmekte zorlanıyor.

Hersh’ün makalesindeki iddialar şöyleydi:

‘Suriye’deki sarin gazı saldırısını Erdoğan’ın bilgisi dahilinde Türkiye yaptırdı’

‘ABD, telefon dinlemelerinden sonra sarin gazı saldırısını Türklerin yaptırdığından emin oldu’

‘Erdoğan’ın sarin gazı saldırısındaki rolüne dair bildiklerimizi açıklarsak felaket olur’

Erdoğan Obama’ya parmak sallamış, Obama Fidan’ı konuşturmamış

‘ABD ve Türkiye, Bingazi’deki Amerikan konsolosluğundan Suriye’ye silah aktarıyordu’

ABD yasadışı altın ticaretine Suriye için mi göz yumdu?

‘Suriye’deki sarin gazı saldırısını Türkiye yaptırdı’ haberini yazan Seymour Hersh kim?

Beyaz Saray’dan yalanlama: ‘Sarin gazı saldırısının sorumlusu sadece Esad olabilir’

Filed Under: Diken özel

SON HABERLER

İBB’de çöp suyu ihalesi aynı firmaya 2018’deki teklifin yarısına gitti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2018 yılında 42.9 milyon liraya ihale ettiği çöp sızıntı suyu nakliye hizmeti işi, bu yıl 23 milyon liraya ihale edildi. İhaleye katılan firma sayısı üçten 15’e çıkarken, geçtiğimiz yıl işi alan bir firmanın bu yıl daha düşük teklif vererek kazandığı bildirildi.

Cari açığı kapatmak için emeklilik sistemi değiştirilecek

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, her yıl ortalama 50 milyar doların üzerine dayanan cari açığın finansmanının, ekonominin üzerindeki en büyük yük olduğunu; bu açığı kapatmak için alınacak tedbirlerden birinin de emeklilik sisteminin düzeltilmesi olacağını söyledi.

Türkiye-Libya anlaşmasının yürürlük tarihi 8 Aralık olarak belirlendi

Türkiye ve Libya arasında imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına (DYAS) İlişkin Mutabakat Muhtırası’nın yürürlük tarihi 8 Aralık olarak tespit edildi.

Reuters: AB liderleri, Türkiye ile Libya arasındaki anlaşmayı reddecek

Avrupa Birliği (AB) liderleri bugün Yunanistan’ı destekleyerek Türkiye ile Libya arasında imzalanan ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması’na (DYAS) ilişkin mutabakat muhtırasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu açıklayacak.

Gökçek dönemine ‘parsel parsel’ inceleme

Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş, geçen döneme ait gündeme getirilen ‘imar rantları’ ile ilgili kapsamlı araştırma yapılması için 10 müfettiş görevlendirdi.

Hersh’e karşı çıkan Dan Kaszeta DİKEN’e konuştu: Türkiye iddiasının gerçek olması mümkün değil
Seymour Hersh Diken’e konuştu: MİT planladı, Jandarma Halep’e kadar kimyasal taşıdı

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 772 gündür tutuklu

AGORA

‘Olmamışlığın’ çektirdiği çile ve yaşattığı mahcubiyet

Murat Sevinç

Babacan niçin Erdoğan’ı doğrudan hedef almıyor? Almalı mı?

Levent Gültekin

İktidarın ‘2020’de erken seçim’ mecburiyeti

Kadri Gürsel

Tuvalet kapısında bekletilen şoför ve yeni muhalefet

Nevşin Mengü

‘Yerli ve milli’ patrik mi!

Eray Özer

GÜNÜN 11’İ

Fatih Altaylı: Davutoğlu’nun partisinin adı ‘Gelecek Partisi’ olarak kesinleşti

Mustafa Balbay: Asgari ücretin 3 bin liradan az olmaması gerekiyor

Can Ataklı: Sıkıysa İstanbul’daki kaçak ve çirkin yapılaşmaya karşı bir şey yapsın o çevre bakanı

Hediye Levent: Libya’da hala savaşan taraflardan birini ‘dost’ saymak Türkiye’nin çıkarına mı?

Melih Aşık: Uyuşturucu çok daha vahim olmasına rağmen bir türlü siyasetin gündemine gelmiyor

Akif Beki: Ha AİHM ha Nobel, ha Orhan ha Osman

İbrahim Ö. Kaboğlu: CHP, HDP ve İYİ Parti’ye tarihsel sorumluluk düşüyor

Mahmut Övür: Ama asıl sevinecek olan Ali Babacan ve arkasındakiler

Mehmet Ali Güller: Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarının korunmasının öncelikli yolu askeri değil, diplomatik!

Hüseyin Gülerce: Asıl sahne alacak olan Ali Babacan mı?

Ahmet Hakan: Elinden geleni ardına koyma Rahmi Turan!

BİR SAYI

6 milyon

2017-2019 yılları arasında TBMM’de görevli 1481 personelin yurt dışı ziyaretlerinin faturası (TL)

‘Duvara bantlanmış muz’un tarihi

Autumn Rhythm – Jackson Pollock

Orijinal Günahlar: İnsan olmaya çalışmaktan yorulanların öyküsü

İKSV’nin misafir sanatçı programı ‘Be Mobile-Create Together!’ başladı

Ne, nerede, ne zaman: İstanbul için kültür sanat ajandası

AKP’li belediye başkanı: Trump da Obama da Ağrılıdır

Polis, firari hükümlüyü sosyal medyada kadın hesabı açarak yakaladı

Putin yine Lenin’e yüklendi: Rus devletinin altını oydu

Mağarada 44 bin yıllık hayvan resmi bulundu

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube
Diken 'Yılın Internet Gazetesi' ödülünü kazandı...

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi