17 Aralık soruşturmasının ardından hükümetle Fethullah Gülen Cemaati arasındaki gerilim sürerken, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ofisinde bulunduğu öne sürülen dinleme cihazlarına ilişkin soruşturmada fıkra gibi bir gelişme yaşandı.
‘Böcek soruşturması’nda Başbakan’ı dinlemekle suçlanan ancak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan beş polisin avukatı, müvekkillerinin ‘karakolun delisi’ tarafından sorgulanıp işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
‘Hürriyetten yoksun bırakma’
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, avukat Mehmet Sürer’in suç duyurusunda polisler hakkında ‘işkence’, ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’, ‘hakaret’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’; soruşturmayı sürdüren savcı hakkında da ‘görevi kötüye kullanma’ ithamları yer alıyor.
‘Oda dinlenmiş olabilir’
Dilekçedeki iddialar şöyle:
* Argo ifadeler kullanarak müvekkillerimizi ve biz müdafiler taciz edilip aşağılanmıştır. Şüpheli müdafi görüşme odası gerçek bir şüpheli görüşme odası olmadığı için odanın dinlendiği izlenimi uyanmıştır.
* Psikolojik baskı sonucu müvekkillerimizden Ahmet Türer ifadesinin alındığı gece saat 01.45 sıralarında rahatsızlanmış (muhtemelen kalp spazmı geçirmiş) 02.10 sıralarında gelen ambulansla 02.30’da hastaneye kaldırılmıştır.
‘Karakolun delisi sorguladı’
* Polis Akademisi mezunu eğitilmiş ve bilgili, insan haklarına lafzına ve ruhuna vakfı polis amirleri varken, müvekkillerimizin ifadeleri bilinçli olarak polis literatüründe, ‘karakolun delisi’ olarak adlandırılabilecek, hukuk bilmeyen polis memurlarına aldırılmıştır.
‘Duş alamadılar’
* Müvekkillerimize gözaltında tutuldukları 3 gün boyunca elbiselerini değiştirme imkânı verilmemiş, duş alma imkanı tanınmamış; kendilerine zarar verir gerekçesiyle traş olma ve dişlerini fırçalama imkânı tanınmamıştır. Gözaltı boyunca müvekkillerimize tuzsuz, yağsız hatta bozuk yemekler verilerek müvekkillerimiz aç bırakılmaya çalışılmıştır.
‘Mustafa Varank da şüpheli olmalı’
Polislerin avukatı, müvekillerinin bırakılması konusunda ‘İtirazım var’ diyen Erdoğan’ı da eleştirerek “Arama sırasında görev yapan MİT görevlileri ile aramaya eşlik eden Başbakan Danışmanı Mustafa Varank da şüpheli olmalı. Başbakan’ın açıklamaları da üzücüdür. İtirazı inceleyecek merciinin baskı altında tutulması anlamına geldiğini düşünüyoruz” dedi.