HDP, darbe girişiminin ardından ülkenin tamamında OHAL ilan edilmesini ‘Türk tipi başkanlık sisteminin fiilen işlemesi’ diye niteledi.
20 Temmuz’da MGK’ca tavsiye niteliğinde alınıp bakanlar kurulunca onaylanan üç ay süreli olağanüstü hal ilanı kararını bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açıklamıştı. Karar 21 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmişti. CHP de kararı ‘sivil darbe’ olarak nitelemişti.
‘Darbe girişişimi fırsat ve araç haline getirilmiştir’
HDP Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada “Türkiye’nin, Anayasa’ya aykırı da olabilen Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetileceği, Bakanlar Kurulu’na Cumhurbaşkanı’nın başkanlık edeceği, valilerin yetkilerinin arttırılacağı, temel evrensel ve demokratik insan haklarının çiğneneceği bu dönemde ‘Türk tipi başkanlık sistemi’ fiilen işletilecektir. Böylelikle 15 Temmuz darbe girişimi hükümete muhalif olanların tasfiye edilmesinin, demokratik hak ve özgürlüklerin daha da kısıtlanmasının fırsatı ve aracı haline getirilmiştir” dendi.
‘Yarını olmayan bu yaklaşım kabul edilemez’
Darbe girişiminin hükümet tarafından muhaliflerin tasfiyesi, demokratik hak ve özgürlüklerin daha da kısıtlanmasının aracı haline getirildiği savunulan açıklamada bu yaklaşımın kabul edilemeyeceği dile getirildi: “Siyasi iktidar bugün toplumun çok büyük kesiminin darbeye karşı duyduğu öfkeyi partizanca küçük kazanımlar için kullanarak heba etme yolunu seçmiştir. Darbe karşıtı bir toplumsal uzlaşmayla demokrasi yönünde adımlar atma tarihsel fırsatı değerlendirilmemiştir. Davul zurnalarla OHAL’i kutlatan bu basit, faydacı ve yarını olmayan yaklaşım kabul edilemez.”
‘Esas sorumluluk demokrasi ve barış güçlerindedir’
Yaşananlara karşı sivil toplum kuruluşlarını demokrasi ve barış için mücadeleye çağıran HDP açıklamasında, “Türkiye’nin giderek ağırlaşan koşulları altında esas sorumluluk demokrasi ve barış güçlerindedir. Bu güçlerin ortak davranışını geliştirmek, mücadeleyi ve talepleri ortaklaştırmak, demokrasiyi birlikte savunmak bugün esas yapılması gerekendir” dendi.