ÇİĞDEM TOPARLAK
Türkiye’nin her yeri güzel elbette ama bazı şehirleri sanki bahar gelip de çiçekler açınca biraz daha güzel oluyor. Yaz sıcakları bastırmadan görülmesi gereken beş yer tavsiyemizdir.
Yazın dayanılmaz sıcaklarına kalmadan Gaziantep
Gözleri kararıncaya, tansiyonu oynayıncaya kadar yemek yemek için Gaziantep’e gidenler bu sefer bir de bahar çiçeklerini görmek için gitmeliler.
Yazın sıcağın dayanılmaz olduğu şehri ziyaret etmek için en iyi zaman bahar ayları. Böylece gelenlerin mutlaka uğradığı ciğercilerde taze ciğer yiyebilir, yeni doğmuş mandaların şerefine yağlanan süt kaymağıyla dolu şöbiyetlerden tadabilirsiniz.
Zeugma Mozaik Müzesi rotanızın vazgeçilmezlerinden olmalı.
Bahar çiçeklerini ise Bey Mahallesi’ndeki ‘Papirüs Cafe’nin avlusunda, kahvenizi içerken selamlayın. Özünde ‘Abdülkadir Kimya Evi’ olarak anılan bu yapı, 1865 yılında Ermeni Sarraf Karanazar Nezaretyan tarafından inşa ettirilmiş. Dönemin İran ticari konsolosluğu olarak hizmet veren yapının içi de avlusu kadar muhteşem. Konağın ‘Cennet’ ismindeki kubbeli odası zamanında kilise olarak kullanılmış.
Dememiz o ki gidince içeri bakmadan dönmeyin.
Karaağaç’ta çimlere yayılmak için Edirne
Baharda nehirleriyle ünlü bu şehirde, yükselen suların Mimar Sinan eseri köprülerin altından gürül gürül aktığını göreceksiniz.
Meriç ve Tunca nehirleri arasında kalan ve yerel halkın ‘Bülbül Adası’ olarak adlandırdığı yarımadayı uzaktan mosmor görmenizin nedeni buradaki çayırları kaplayan ballı babalar olacak.
Baharda Edirne ciğerini süt kuzusu olanından yiyeceksiniz.
Gelmişken Karaağaç’ta çimlere yayılıp kahvaltı etmeli, kahvenizi Meriç’in kıyısındaki eski gümrük binasında içmelisiniz.
Sabahın güzelliğini keşfetmek için Burdur
Isparta, Burdur Gölü çevresi bahar rotalarımız arasında yeni bir keşif gibi. Mayıs ayının ortalarından itibaren şehirde gül hasadının zamanı.
Ağlasun’daki devasa amfiteatrıyla ‘Sagalassos Antik Kenti’ sırf Isparta’nın değil, tüm Türkiye’nin en görülesi antik kentlerinden.
Buraya gelmişken şehir merkezindeki standart otelleri değil Burdur Gölü etrafındaki alternatif konaklama mekanlarından birini tercih edin. Burdur’un güzelliğine ancak sabahın erken saatlerinde vakıf olabilirsiniz zira.
Pazar alışverişi, balıkçılarla hoşbeş için Cunda
Cunda Adası’nda Taş Kahve’de yerel halktan biri gibi takılıp balıkçılarla hoşbeş etmenin tam zamanı.
Yolunuzu Çanakkale, Behramkale, Adatepe üzerinden geçirirseniz oksijen eksiğinizi tamamlamış olursunuz.
Alternatif olarak ‘Orman Cunda’ya gitmeli, yerelinden doğalından lezzetleri ve kokteyllerini tatmalısınız. Oradan pazar günleri kurulan ‘Cunda Pazarı’na uğrayıp şehre götüreceğiniz mamulleri seçin.
Soğukla aranız iyiyse, gelmişken bir dalış bile yapabilirsiniz. Yine de işinizi şansa bırakmayın. Yanınıza kalın bir şeyler alın. Buranın baharı uzundur, yazı geç gelir.
Badem ağaçları Datça’da sizleri bekliyor
Antik kentleri ve denizi bizi hep bu coğrafyaya çekecek elbet. Fakat bu sefer ikisine de çiçeklerini görmeye gidiyoruz. Badem ağaçlarıyla ünlü Datça Yarımadası’nda badem çiçekleri bizi karşılıyor Bodrum’da ise gelincikler.
Datça’ya kadar gelmişken Eski Datça’daki ‘Can Yücel Evi’ ziyaret edilmeli. Bodrum’da ise Yalıkavak’tan yolunuzu uzatıp gittiğiniz, yeni bir kültür ve yaşam merkezi olarak yeşeren Dibeklihan uğramanız gereken adres olmalı.