Şimdi hayatın gerçekleri ya da bölgenin koşulları Erdoğan’a yeniden diyalog kapısını açtırabilir.
Türkiye eğer bölgede etkili bir oyuncu, güçlü bir oyuncu olmak istiyorsa ve tecrit edilmek istemiyorsa, hem Türkiye Kürtleri ile, hem Suriye Kürtleri ile barış yolunu açmak zorundadır.
Başka çare yok.
Barış için diyalog yolu, hem Türkiye’de hem bölgede barış ve istikrar kapılarını açmaya başlar.
Yoksa tam tersi olur.
Erdoğan’ın bugünkü politikaları eğer değişmezse, Kuzey Suriye’den daha çok şehit ve askeri çıkmaz haberlerine hazırlıklı olalım.
Türkiye yıllar yılı Iraklı Kürt liderler Barzani ve Talabani’yi muhatap kabul etmemişti, onları sadece kaymakamlarla görüştürmüştü.
Ama hayatın gerçekleri, Türkiye’nin bu siyasetinin ne kadar anlamsız, yanlış olduğunu zaman içinde göstermişti.
Turgut Özal, cumhurbaşkanlığı döneminde, bu anlamsızlığa son verip diyalog kapısını açmıştı.
Siyaset meydanında önce kıyamet kopmuş ama sonra işler rayına oturmuştu.
Şimdi benzer bir politikayı Kuzey Suriye ile -ve kendi Kürtlerimizle- başlatmanın zamanıdır.
Silah değil diyalogtur doğru yol…