Biden’la birlikte iktidara gelenlerin Türkiye’ye karşı pek de dostane tavır içinde olmadıklarını da hepimiz biliyoruz. Sullivan, Blinken, Austin ve McGurk gibi isimler bunların başında geliyor. Obama döneminde geliştirdikleri alışkanlıklarını yeni döneme yansıtmaya çalışanlar olacaktır.
Fakat konuyu çok da abartmamak lazım. Genel itibariyle Biden yönetimi kafasını güncel Amerikan siyasetinden pek kaldırabilecek gibi görünmüyor. Türkiye’ye zarar vermeyi özel olarak isteyen siyasi bir irade doğmadığı müddetçe bu bürokratların tek başına Türkiye düşmanlığı yapsalar da Türkiye’yi sıkıştırmaları pek mümkün değil. Ama ortada olumlu bir siyasi karar olmadan da ilişkilerin iki müttefike yakışır biçime dönüşmesi de kolay değil. Bu nedenle genel olarak Türk Amerikan ilişkilerin sancılı fakat sonuçsuz, sabit fakat krizli bir dönem olacağını söyleyebiliriz. Daha basit bir ifadeyle ilişkiler ne kopacak ne de tamir olacak.