Emniyet içerisindeki Cemaat örgütlenmesini anlattığı ‘Haliç’te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat’ kitabının yayınlanmasının ardından, ‘Devrimci Karargah’ üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan eski emniyet müdürü Hanefi Avcı, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası gün geçtikçe şiddetlenen AKP ile Cemaat arasındaki çatışmayı değerlendirdi.
VATAN’ın sorularını tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden mektupla yanıtlayan Avcı, “Görünen o ki cemaat mücadeleye devam edecek, hükümeti sıkıntıya sokacak” dedi.
Eskiden iki tarafa da en yakın isimken, bugün iki tarafa da mesafeli olduğunu belirten Avcı’nın açıklamaları özetle şöyle:
İki taraf da kirlenecek
Hükümet ve cemaatin birbirleriyle kavgalı olmalarını istemem. Çünkü olayın nerelere gidebileceğini tahmin ediyorum. Karşılıklı çatışma iki tarafı da kuralsızlığa götürecek, iki taraf da kirlenecek, yıpranacak.
Bu çatışmanın galibi yok
Bu çatışmanın galibi olmaz. AKP ve cemaatin karşısında olanlar dahil, bu ülkede herkes bundan zarar görür. Bu devleti, toplumu, tüm değerleri temelinden sarsar. Bu öyle anormal ki soruşturması, barışı, çözümümün konuşulması bile olmayacak bir şey.
Mücadele devam edecek
Görünen o ki cemaat bu işte mücadeleye devam edecek, hükümeti epey sıkıntıya sokacak. AKP’yi karaladıkça kendisi de kirlenecek. Ortaya attığı herşey kendisi hakkında soru işaretleri doğuracak.
ÖYM’lerde yapılan yargılamalar şaibe altında
Bugün sadece siyasi davalarda değil diğer davalarda da masum yüzlerce insana özel yetkili yargıda çok ağır cezalar verilmektedir. Bunların çoğu hukuka aykırıdır ve bu kararlarda cemaat anlayışının yansımaları vardır. Bu aşamada ÖYM’lerde son dönem yapılan yargılamalar şaibe altındadır. Hepsinin yeniden adil bir yargıda yenilenmesi gerekir. Yoksa haksızlar giderilemez.
Dink davası iyi soruşturulmadı
Cinayetin detaylarını çok bilmiyorum. Ancak idari soruşturmalar maalesef iyi yapılmadı… Olay incelenemez hale geldi. Mahkeme safhası ise ayrı bir gariplikle cereyan etti. Hüküm verilirken bu kadar önemli bir davada sanık unutuldu. Her olayda, harekette örgüt bulan özel yetkili yargı, bu defa ‘Örgüt yok’ dedi. Terör örgütü olmasa da örgütlü eylem olduğunu bile görmedi.