ALİ ÇİÇEK
İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir hakim, davacı tarafın dört avukatını teker teker salondan attı. Salona gelen polisler, duruşmadan çıkarılan avukat Alp Yağız Demir’i gözaltına alıp ters kelepçe takmaya kalkıştı. Tutanak tutulup mahkeme başkanı hakkında Hakimler Savcılar Kurulu’na suç duyurusunda bulunuldu.
Dikkat çeken olay geçen 14 Haziran 2019’da yaşandı. Davanın ilk duruşması saat 10.30’da başladı. Gümrük kaçakçılığı iddiasıyla açılan davada dört kişi yargılanıyordu. Dava, Ömer Orhan Kıvırcık isimli bir tekstilci işadımının şikâyeti sonrası başlatıldı. Duruşmaya Kıvırcık ve dört avukatı da katıldı.
Olaylar ise 20 dakika sonra başladı. Hazırlanan duruşma zaptı ve avukatlar Cem Kabdan, Ömer Kavili, Muharrem Ercan ve Alp Yağız Demir’in imzasını taşıyan dört sayfalık tutanağa göre şunlar yaşandı:
Avukata: Ne anlamazsınız!
Sanıkların savunma yaptığı sırada, şikâyetçi taraf avukatı Cem Kabdan ile mahkeme başkanı Haluk Azkın arasında tartışma çıktı. Tartışma konusu, avukatların sanıklara doğrudan soru sorabilmesiyle ilgiliydi. Hakim Azkın bu esnada Kabdan’a yönelik “Avukat bey, sizin anlama zekânızda problem mi var. Sanığın yalan söyleme hakkı da var. Mahkeme size soru sorma hakkı tanıdı diye bu şekilde soru soramazsınız. Doğrudan soru çelişkileri gidermek için yapılmaz, ne anlamazsınız!” dedi. Kabdan, sorularının kesintiye uğramaması için Azkın’a bu aşamada yanıt vermedi. Soru yönelttiği sanık F. K. savunma yaptığı sırada Kabdan’a, “Bu işlemler için E. bana 5 bin TL verdi. 5 bin TL’yi niye soruyorsunuz, yarısını siz mi istiyorsunuz? Size mi vereyim” diye sordu.
Bu sataşma üzerine Kabdan, Azkın’ı “Benim doğrudan soru sorma hakkıma bu şekilde müdahale ettiğiniz için sanık bu şekilde cevaplar veriyor. Buna siz sebep oluyorsunuz” diye eleştirdi. Bu sözler üzerine Kabdan, yargılamanın sürmesine engel olduğu gerekçesiyle salondan çıkarıldı.
Mübaşir araya girdi ama…
Kabdan salon dışına çıktıktan sonra içeride kalan cep telefonu gibi bir takım özel eşyalarını, yanında çalışan Alp Yağız Demir alarak kendisine ulaştırdı. Demir, Kabdan’ın hazırladığı soruları diğer avukatlara ulaştırmak için tekrar salona girmek istedi. Duruşma salonunun kilitli kapısını mübaşir açtı ve Demir salona girdi. Demir, birkaç dakika sonra, Kabdan’ın kendisine verdiği not kâğıdını diğer iki avukata ulaştırmak üzere ayağa kalktı. Bu esnada mahkeme başkanı, Demir için “Bu kim? Sonradan geldi atın dışarı” dedi. Mübaşir ise, “Avukat bey zaten içerideydi. Telefonu verip geri geldi” diye açıklama yaptı. Bu açıklamaya rağmen Azkın, Demir’in salondan çıkarılması yönünde talimat verdi. Demir ise “Tamam, müşteki vekillerine şu kağıdı vereyim öyle çıkayım. Çantam da burada cübbem de burada zaten” dedi. Ancak, Demir, salonda bulunan iki polis memuru eşliğinde duruşmadan çıkarıldı.
‘Ters kelepçe yapılmış bekliyor‘
Demir’in de salondan çıkarılması sonrası duruşma, şikâyetçi tarafın iki avukatının katılımıyla sürdü. Şikâyetçi avukatı Muharrem Ercan “Duruşma salonundan çıkarılmasına karar verdiğiniz meslektaşımız Yağız, dosyadaki yetki belgesine istinaden dosyanın müştekisinin vekilidir. Kendisi bana not verecekti. Siz, kendisini dışarı çıkardınız şu anda ters kelepçe yapılmış bekliyor” dedi.
‘Yüksek sesle konuştu adabı bozdu’
Bu açıklama üzerine, mahkeme başkanı, Demir’in, Kabdan ile birlikte hareket ettiğini, kimseden izin almadan salona girdiğini, çıkarıldığı esnada yüksek sesle konuşup mahkemenin adabını bozmaya devam ettiğini söyledi. Azkın, Demir’e ters kelepçe takılmasının sebebinin mahkemenin verdiği talimat olduğunu, polisle yaşadığı olaydan dolayı gözaltına alınmış olabileceğini aktardı.
‘Postacılık görevi yok‘
Duruşma devam ederken bu kez, şikâyetçinin bir diğer avukatı Ömer Kavili ile mahkeme başkanı arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Kavili, “Az önce dışarıya çıkarttığınız avukat arkadaşımız bir belge gönderecekmiş. Bize verilmek üzere belgenin mübaşir tarafından alınmasını talep ediyoruz” dedi. Mahkeme başkanı ise bu talebe, “Mübaşirin bu şekilde bir postacılık görevi yok” yanıtını verdi.
Avukat ile hakim arasında ‘tuvalet’ tartışması
Mahkeme başkanı, heyet olarak müzakere için yan odaya geçmek üzereyken, salonda bulunan güvenliğe ve mübaşire, kimsenin duruşma salonuna girip çıkamayacağı talimatını verdi. Bu esnada yeni bir tartışma yaşandı. Avukat Muharrem Ercan, “İhtiyacım var dışarı çıkacağım” dedi. Mahkeme başkanı ise “Duruşma salonun diğer tarafındaki tuvaleti kullanabilirsiniz” dedi.
Ercan “Ben o tuvaleti kullanmam, bu tarafı kullanmak istiyorum. Benim gümrük mevzuatına ihtiyacım var. Duruşma salonunun bu tarafından çıkacağım. Aksi halde hürriyetimin sınırlandırılması söz konusudur” dedi. Bu talep sonrası Ercan’ın da duruşma salonundan çıkarılması kararı verildi. Ercan salondan çıktığı esnada mahkeme başkanına “Beni tekrar içeri almayacak mısınız” diye sordu. Azkın ise “İhtiyacınızı gidermek üzere çıkın. İçeriye tekrar alınmayacaksınız” yanıtı verdi. Ercan bu kez “Sizin adaletiniz budur. Biz zaten durur muyuz” diyerek salondan ayrıldı.
Avukattan hakime: Haddini bil
Ercan’ın da salondan çıkarılmasından sonra bir süre devam eden duruşmanın sona erdiği bildirildi. Duruşma zaptının yazdırılmak üzere olduğu esnada avukat Kavili ayağa kalkarak “Avukat olduğu söylenen kişi avukattır. Elinize belge geçti” dedi. Mahkeme başkanı ise Kavili’ye duruşmanın bittiğini söyledi. Ancak Kavili yüksek sesle “Siz zaten böylesiniz. Sinirlisiniz. Kimseyi dinlemezsiniz. Hakimlik silahına sarılmışsınız. Hakimim diye orada oturuyorsunuz. Ben zaten çıkıyorum, burada durur muyum; yazıklar olsun. Haddini bil, haddini bil” dedi. Kavili de bu sözler üzerine, mahkeme başkanını talimatıyla polisler tarafından salondan çıkarıldı.
Mahkeme, avukatlar Cem Kabdan, Muharrem Ercan ve Alp Yağız Demir’e yönelik idari işlemin yapılması için duruşma zaptının İstanbul Barosu’na gönderilmesine karar verdi
Polisler: Talimatı hakim verdi
Adliyede görevli iki polis memurunun imzaladığı tutanakta şöyle dendi: “Mahkeme başkanının ısrarlı ‘Şahsı dışarı çıkarın’ talimatı üzerine şahsa tekrar dışarı çıkması uyarısı yapıldı. Israrla çıkma konusunda direnmesi üzerine şahıs kolundan tutularak dışarı çıkarıldı bu esnada takviye kuvvet ile birlikte şahıs adliye içerisinde bulunan Polis Merkez Amirliği’ne getirildi. Şahsın, duruşma salonundan mahkeme başkanının talimatı ile çıkarılması ve polis merkezine getirildiği esnada, kendisinin avukat olduğun dair herhangi bir beyanı olmadı.”
Ellerim ters kelepçe pozisyonuna getirildi
Avukat Demir ise tutanakta yer alan şerh yazısında şunları belirtti: “İki polis kolumdan tuttu ve itekleyerek salondan çıkardı. Daha sonra, kolumu tutmamalarını söyledim. Buna rağmen şiddetli şekilde sarsıldım. Bana ‘Gözaltına alınıyorsun yürü’ denildi. Bu sırada çevik kuvvet ekibi de geldi. ‘Kolumu bırakın’ demem üzerine, el ense yaparak ellerim ters kelepçe pozisyonuna getirildi. G. isimli polis bu sırada ‘Takın, ters kelepçe yapın’ şeklinde talimat verdi. Bu esnada, avukat Cem Kabdan’ın ‘Avukatıyım. O da avukat bırakın tutmayın kolunu’ demesi üzerine hep beraber polis merkezine geldik.”