Seçimlerin böylesine bir kısır döngüye mahkûm edilmesi muhalefetin değil, iktidarın “marifeti”dir. Bir adım ötesinde, tek adam rejiminin yerleşikleşmesini arzu eden egemen güçlerin taktiğidir.
Bu taktik her seçim döneminde cebini dolduran, iktidardan yeni ödünler koparan sermayenin ve rant odaklarının lehinedir.
Beka söyleminin de tehdit ve şantajların arkasında da yerel seçim sonuçlarının iktidar, yandaş patronlar ve emperyalist aktörler arasındaki karmaşık ilişkiyi sarsma ihtimali yatmaktadır.