Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, salgınla mücadelede gücün toplumun elinde olduğunu belirterek, ‘önlem yorgunluğu’ kavramını gündeme getirdi ve toplumu uyardı.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi halk sağlığı öğretim üyesi Özkan, ‘sağlık okuryazarlığı’ denen, toplumun sağlık bilgisini anlaması, kullanması ve yapabilmesinin, davranışlarının toplumdan topluma değiştiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Örneğin Japonya genel olarak baktığınızda sağlık okuryazarlığı düzeyi kötü gibi görünmekle birlikte maske kullanma işini çok başarılı bir biçimde yapıyor. Almanya bu kurallara çok iyi uyabiliyor. Biz de genel olarak toplumu gözlemlediğimizde bunları yapmayı biliyoruz ama yapmıyoruz. Burada çeşitli kültürel farklılıklar, önemsememe, ‘Önlem yorgunluğu’ dediğimiz önlem almaktan yorulma ve tükenmişliğe girme olabiliyor. Bunları yapmamak gerekiyor.
Biz toplum olarak sıcak insanlarız. Tokalaşma, sarılma, öpüşme, teması seviyoruz ama bu süreçte buna dikkat etmemiz, yapmamamız gerekiyor. Bu tokalaşma, sarılıp öpüşme gibi sosyal mesafemizi bozan aktivasyonlara biraz daha dikkat edelim. Dikkat edersek başaracağız. Şimdiye kadar yaptığımız emeğimiz boşa gitmesin ve Türkiye de bu salgın sürecini gayet güzel kapatsın.”
‘Türkiye şanslı 65 yaş üstü nüfus yüzde 8.5’
Avrupa ülkeleriyle karşılaştırdığında ilk vakanın 11 Mart’ta görüldüğü Türkiye’nin önünde örnek ülkeler olduğu için şanslı olduğunu söyleyen Özkan, “Avrupa’ya göre başka şanslarımız da var. Onların 65 yaş üstü nüfusu yüzde 20’lere yakın, biz bu anlamda yüzde 8.5’larda olduğumuz için şanslıyız” dedi.
Sağlık sisteminin güçlü olduğunu vurgulayan Özkan şöyle devam etti: “Yoğun bakım kapasitemizde Almanya’ya göre ikinci sıradayız ama diğer Avrupa ülkelerinden çok çok iyiyiz. O yüzden bu salgının pikinde sağlık sistemimiz hiç zorlanmadı, bu süreci mükemmel bir şekilde atlattık. Türkiye’de son dönemlerde şehir hastanelerinin açılması bu salgın sürecinde bize inanılmaz destek oldu.”
‘200-300’lere indirmemiz gerek’
Yeni normale geçilen 1 Haziran sorasında vaka sayısının 1500’lere çıktığından duyulan endişeye de değinerek şu ifadeleri kullandı: “Diğer ülkelerle karşılaştırırsanız bunu, İtalya çok sıkıntılı bir salgın süreci yaşadı. İtalya’nın eğrisi ve Almanya’nın eğrisiyle karşılaştırırsak aslında çok güzel gidiyorduk. Ama bugünlerde, İtalya ve Almanya’nın salgının bugünlerindeki hallerinden biraz daha üstteyiz. Toplum normal hayatına dönmek istiyor. Eğer tamamen normal döneme geçmek istiyorsak yeni normalin kurallarına uymamız gerekiyor. Bizim de artık şu rakamlarımızı 200-300’e indirmemiz gerekiyor. Eğer indirirsek bu yazı rahat atlatırız. Onun için mesafe, maske ve el hijyenine dikkat edelim.”