Gezi eylemleri temalı belgeselin Altın Portakal Film Festivali’nin programından çıkarılması, 59 sinema yazarının ardırdan 11 jüri üyesi tarafından da protesto edildi.
Reyan Tuvi’nin ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ adlı belgeseli, ön jüri tarafından yarışmaya değer bulunup festival yönetimine bildirilmişti.
Ancak AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nce düzenlenen festivalin yönetimi, filmi, Türk Ceza Kanunu’nun şahsa ve cumhurbaşkanına hakaret suçlarını düzenleyen ‘125. ve 299. maddelerine aykırı ifade ve içerik’ nedeniyle yarışma programına alınmamıştı. Yönetimin bu kararı, ön jüride bulunan üç ismin yazılı açıklamasıyla ortaya çıkmıştı.
SİYAD üyesi 59 yazar da bugün yazılı açıklamayla sansürü protesto edip, ‘Çağdışı, kabul edilemez’ demişti.
Bir protesto da festivalde jüri üyesi olarak görev yapan 11 isimden geldi.
‘Hiçbir şekilde kabul edilemez’
Olup bitenlerin ‘vahim’ olarak nitelendirildiği açıklama şöyle:
“Reyan Tuvi’nin ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ adlı filminin ‘Türk Ceza Kanunu’nun 125. ve 299. maddelerine aykırı ifade ve içerik ihtiva ettiği’ gerekçesiyle, 51. Altın Portakal Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması listesinden çıkarılması, hiçbir şekilde kabul edilemez.
Bir film festivalinden beklenen, filmlerin gösterim hakkını, seyircininse filmlere erişim hakkını savunmak ve filmin yaratıcılarının sanatsal ifade özgürlüğünü korumaktır. Bir filmin Türk Ceza Kanunu gerekçe gösterilerek yarışmadan ihraç edilmesi ise festivalin kendini bir sanat kurumu değil, hukuki bir ceza mercii addederek hareket ettiğini gösterir.
‘Film kriminalize ediliyor’
Altın Portakal yönetiminin, yarışmasına başvurmuş ve ön elemeyi geçmiş bir filmin yaratıcılarını zan altında bırakması son derece vahimdir. Halihazırda birçok festivalde gösterilmiş olan ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’, festival yönetiminin bu tutumuyla sadece yarışmadan çıkarılmış olmuyor, aynı zamanda söz konusu sanat eserini kriminalize etme anlamına geliyor.
Bu, filmin ileride başka etkinliklerde seyirciyle buluşmasının önünü kesebilecek ya da belli bölümlerinin sansürlenmesine zemin hazırlayacak bir uygulama.
‘Yönetimden açıklama bekliyoruz’
Tüm bu nedenlerden, bu açıklamayı sadece filmin Ulusal Belgesel Film Yarışması’na geri alınması için yapmıyoruz. Aynı zamanda festivalden, Reyan Tuvi’nin sanatsal ifade özgürlüğüne sahip çıkan bir açıklama bekliyoruz.
Sanat eserlerinin suç unsuru olarak görülmesine davetiye çıkaran bu kararın geri alınmasını ve filmin Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda, sanatçının kurguladığı özgün haliyle gösterilmesini talep ediyoruz.
Ayrıca, festivalde jüri üyeliği yapmak üzere davet edilen bizlerin, bu uygulamanın ardından karar irademizi güvence altında hissetmesi mümkün değil. Festival yönetiminden, film gösterimlerinin her türlü baskıdan muaf bir şekilde yapılacağını ve seçici kurulların kararlarının manipüle edilmeyeceğini garanti eden, tavizsiz bir açıklama bekliyoruz.”
Belmin Söylemez (Ulusal Yarışma, Ana Jüri)
Can Candan (Ulusal Belgesel Film Yarışması, Ana Jüri Başkanı)
Ayla Kanbur (Ulusal Belgesel Film Yarışması, Ana Jüri)
Zeynep Dadak (Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması, Ana Jüri)
Belma Baş (Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması, Ana Jüri)
Emre Akay (Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması, Ana Jüri)
Mehmet Açar (Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, SİYAD Jürisi)
Evrim Kaya (Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, SİYAD Jürisi)
Kaya Özkaracalar (Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, SİYAD Jürisi)
Fırat Yücel (Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması, SİYAD Jürisi)
Metin Gönen (Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması, SİYAD Jürisi)