Ortada bir darbe var ve bu dile getiriliyor, güzel. İptal yönünde oy kullanan YSK üyelerinden “çete” diye söz ediliyor, tamam. Ancak dile getirmekten ısrarla kaçınılan, sessizce geçiştirilen, neredeyse yokmuş gibi yapılan, oysa meselenin özünü oluşturan bir şey var: 23 Haziran’da yapılacak seçimlere aynı YSK’yle, aynı üyelerle gidiliyor oluşu ve bunun da ötesinde bundan sonraki seçimlere de üye isimler değişse bile, benzer bir üye profiliyle gidileceği.
Peki bu ne anlama geliyor? Bunun anlamı şu: Yaratılan son içtihatla birlikte, YSK’ye ve dolayısıyla iktidara sonuçlarını beğenmediği seçimleri tanımama hakkı verilmiş oldu ve bu “sandığa yine gideriz, yine yeneriz, aynı şeyi ikinci kez yapamazlar, bu sefer sonuçları tanımak zorundalar” diye geçiştirilebilecek bir şey değil.