İstanbul seçimlerine dair tartışmalarda “seçimlerin iptali mümkün değil” diyenlerin kendilerince çok haklı argümanları vardı: Bunun hiçbir şekilde rasyonel olmadığını, akıl yitimi anlamına geleceğini, ekonomik krizi derinleştireceğini ve hem içeride hem de dışarıda AKP’nin meşruiyetini ciddi bir şekilde zedeleyeceğini söylüyorlardı. Haklılardı ama bir şeyi gözden kaçırıyorlardı: Bazı durumlarda rasyonel olmayan bir şekilde, yani akıldışı bir şekilde davranmanın kendisi bizzat akıl haline gelebiliyordu…
Şimdi, tekrar seçime doğru giderken, acaba iktidar kendisi açısından “rasyonel” diyebileceğimiz bir tutuma mı dönecek, yoksa “akıldışı akıl” işbaşında olmaya devam mı edecek, odaklanılması gereken mesele budur.
İktidar açısından hızla bir yol ayrımına gelinmektedir ve o yol ayrımında yapılacak tercih Türkiye’nin geleceğini de belirleyecektir. Bu gidişata soldan bir müdahale yapılıp yapılamayacağı ise asıl meselemizdir.