Perşembe günü açıklanan program, Türkiye’nin önümüzdeki en az üç yıl boyunca kriz koşullarında yaşayacağının iktidar tarafından kabul edilmesi anlamına geliyor. Kendini yakan insanlar, çaresizlikten intihar eden babalar, “Köle değiliz” diyen ve tutuklanan inşaat işçileri, sosyal yardımlarda kesintiye gidilmesi, bunların hepsi de krizin henüz başlangıcında gözlemlediğimiz ve gidişatın nereye olduğunu gösteren emareler.
Kriz dönemleri, “sınıf savaşı” denilen şeyin bütün çıplaklığıyla görülebildiği dönemlerdir, halka açılan savaş böyle dönemlerde elle tutulur, gözle görünür hale gelir, toplum olan biteni diğer zamanlarda olduğundan çok daha fazla anlar, daha fazla sorgulamaya başlar. Sermaye ve iktidar gelmekte olan krize karşı kendi savaşına hazırlanıyor, kendilerini kurtaracak tedbirleri alıyor, faturayı halka yıkmanın hesabını yapıyor. Halkın, emekçilerin, giderek yoksullaşan toplumun da krize ve kendisine açılacak savaşa hazırlanması gerekiyor.