ABD’nin eski Ankara büyükelçisi Eric Edelman, ‘ABD’nin Türkiye ile tehlikeli bir pazarlık’ yürüttüğüne dikkat çekerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kürtlere saldırmasının iç savaş çıkarma riski taşıdığını savundu.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre ABD’nin etkili gazetelerinden New York Times’a bir yazı yazan Edelman İncirlik Üssü’nün Suriye ve Irak’a yönelik hava saldırılarında Amerikan güçleri tarafından kullanılmasına uzun müzakereler sonucunda izin verilmesinin, uzun vadede ağır bedelleri olabileceği savunuldu.
Eski büyükelçi, anlaşmanın gerek ABD’nin IŞİD karşıtı operasyonlarının başarısını, gerekse Türkiye’nin istikrarını olumsuz etkileyebileceğini belirtti.
Edelman, Türkiye’nin tutumunu değiştirmesi ve ani bir adımla İncirlik Üssü’nü ABD güçlerine açma kararının, Ankara’nın Suriye stratejisinde köklü bir değişiklikten değil, iç siyasi kaygılardan kaynaklandığını savundu.
‘Türkiye, ABD’nin müttefiki Kürtleri hedef aldı’
Edelman, 2003-2005 yıllarında Ankara’da büyükelçilik, ardından ABD savunma bakanlığında politikadan sorumlu bakan yardımcılığı görevinde bulunmuştu.
Deneyimli diplomat şöyle yazdı: “İncirlik Üssü’nün kullanımına izin verilmesinden kısa süre sonra Erdoğan, Kürt hedeflerine bir dizi hava saldırısı başlattı. Çözüm yoluna girilmişken çatışmalar alevlendi. Türkiye, ABD’nin Suriye’nin kuzeyindeki en güvenilir müttefiki Suriyeli Kürtlere de ağır saldırılar düzenledi. Bu durum işleri daha da karmaşıklaştırdı.”
ABD ile Türkiye’nin Suriye politikalarında, Esad rejimi devrilirse ülkenin nasıl bir hal alacağına dair farklı vizyonların bulunduğunu belirten Edelman, “Washington’un politikası tutarsız ve belirsizliklerle doluydu ama daima çoğulcu, azınlık haklarının güvenceye alındığı bir Suriye istedi. Türkiye ise Esad’ın sert politikalarının ülkeyi radikalleştireceğini erkenden fark etmekle birlikte, Müslüman Kardeşler kökenli kuvvetlerin yönettiği, Sünni ağırlıklı bir Suriye arayışına girdi. Bu politikanın duruma faydası olmadı” yorumunda da bulundu.
‘Erdoğan seçimleri kaybetti, operasyonlarla kısa vadeli kolaylık peşinde’
“Türkiye’nin Sünni hakimiyeti yönündeki tercihi Ankara’nın son dört yıldaki esnek sınır politikalarını, radikal Sünni grup El Nusra’ya verdiği örtülü desteği, Musul düşene ve Batılı rehinelerin kafaları kesilene dek IŞİD’i ciddiye almamasını da açıklıyor” diyen eski büyükelçi yazısını şöyle sürdürdü: “Erdoğan, partisinin Haziran’daki genel seçimde parlamento çoğunluğunu kaybetmesinden bu yana ülkeyi erken seçimlere zorlamaya ve parlamentonun kontrolünü yeniden eline geçirmeye odaklandı.”
Erdoğan’ın, bu planlar çerçevesinde Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) terörist bir cephe gibi göstererek karalamayı ve Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) oy çalmayı umduğunu belirten Edelman, “Erdoğan mevcut krizi paravan gibi kullanarak Irak’taki PKK militanlarına hava saldırıları, Suriye’deki PYD’ye topçu saldırıları düzenledi. Ayrıca Türkiye’deki Kürtleri hedef alan yeni bir baskı dalgası başladı ki bu da ülkeyi iç savaşa götürme riski taşıyor” ifadelerini kullandı.
‘Operasyonlar IŞİD ile savaşan Kürtleri zayıflatıyor’
Edelman bu stratejinin, Erdoğan’a seçimi kazandırabileceğini düşünse de IŞİD’e karşı yürütülen savaşı, ciddi şekilde baltalayabileceğine dikkat çekti: “PKK ile PYD arasındaki lojistiği ve iletişimi engelleyerek Türkiye, IŞİD’le savaşan en etkin kara gücü olan Kürtleri zayıflatmakta.”
“Eğer Türkiye, Kürtlere karşı savaşını durdurmazsa, ABD’nin Türkiye ile anlaşması bir tür Faust pazarlığı olacaktır. Operasyonlarda kısa vadeli kolaylık sağlanacak diye, uzun vadede Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya ve militanlara karşı verilen savaşta en ağır yükü taşıyan Kürt güçlerin moralini bozmaya değmez” diyen ABD’li diplomat, yazısını şu sözlerle sonlandırdı: “Şiddet ve isyanla boğuşan bir müttefik, ABD’nin ihtiyaç duyduğu laik, demokratik bir Türkiye’nin çalkantılı Ortadoğu’da üstlenmesi gereken rolü üstlenemeyecektir. ABD’nin elinde kozlar var. Türk yetkililer, umutsuzca Washington’un onayını istiyorlar. ABD bu onayı vermemeli.”