• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • SANAT
  • KEYİF
  • AGORA

Ermeni toplumunda korucubaşılık

17/06/2016 20:38

 

 

hayko bagdat kelleHAYKO BAĞDAT

[email protected]

Hayat hepimizin gözleri önünde akıp gidiyor. Her gün yeni ölümlerle, baskılarla, sıkıntılarla uyanıyor, bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyoruz.

Reklam

Devlet mekanizmasını babasının çiftliği haline getirmiş bir liderin iki dudağı arasında milyonlarca insanın kaderi belirlenir olmuş.

Bütün kimliklerimiz yaralı artık. Etnik kökenlerimiz, mezheplerimiz, cinsiyetimiz, cinsel yönelimimiz, yaş grubumuz, mesleğimiz…

Reklam

Küfür edilmeyen bir kulağımızın arkası kaldı artık desek yeridir.

Her topluluk kendi içinde kırılmalar yaşıyor.

İtaat edip, teslim olup üç kuruşluk mükafatlarla elemanlaştırılanlarımız da var, isyan edip insan gibi onuruyla mücadele etmeye çalışanlarımız da.

“AKP’li Alevi”, “AKP’li Kürt”, “AKP’li Ermeni” gibi sıfatlarla tartışmalar yaratan kalan bazı isimler sık sık gündemin ortasına düşüyor.

Kürtler, öncesinde siyasi partilerinin genel başkanlığını yapmış Mehmet Metiner ya da “gerilla” olduğu için PKK davasından yıllarca hapis yatmış Kurtuluş Tayiz gibi isimlerin PÖH kılığına bürünmüş yeni hallerine öfke duyup duruyorlar.

Aleviler, bazı Alevi kurumlarına ya da Alevi olduğu halde AKP’nin “Kutsal Davası”na amade olmuş bazı gazetecilere kızgınlıkla bakıyorlar.

Peki ya bizim Ermeniler’de durum nasıl?

Hepinizin tanıdığı, bildiği bazı isimlerin hali ortada zaten.

“Hrant yaşasaydı AKP’ye oy verirdi” diyecek kadar şirazeyi kaçırıp Hrant’ın Agos’u başta olmak üzere tüm muhalif Ermenilere “Palyaço” diyen Etyen Mahçupyan’ın toplum nezlindeki itibarı artık pek kalmadı sanırım.

Bugünlerde mahçup yazılarla “Ama AKP böyle devam ederse otoriter derler” diye mırıldanması kimin yüreğini soğutmaya yetti bilmiyorum.

Bana sorarsanız amiyane tabirle “Yatacak yerin yok senin arkadaş” der geçerim.

Zamanında Etyen Abisinin Agos’tan kovaladığı, gittiği kurumlarda “Bana oda vermezseniz ağlarım, kavga çıkarırım” diye kendini paralayan Markar Esayan’ın durumu ise kendisinin hayal ettiğinin ötesine geçmiş durumda.

Artık bir odası var neticede. Yine bana sorulduğunda “Etyen Abi’nin duruşu ideolojikti, öbürü üçe beşe gitti sadece” diye yanıtlamaktan başka bir fikrim yok Esayan hakkında.

Peki Ermeni toplumu dediğiniz ön planda gördüğünüz bu birkaç isim kadar mıdır?

Değildir…

Anlı şanlı patrikhanemiz var bizim. Gerçi şu anda o makamda seçilmiş bir patrik oturmuyor ama kadim kurumumuz Kumkapı’da yerinde duruyor işte.

Patrik Vekili sıfatıyla patrik taklidi yapan Aram Ateşyan’ı yakın zamanda duymuş olmalısınız. Alman Parlamentosu Ermeni Soykırımı kararı alınca Erdoğan’a ağdalı bir mektup yazmıştı hani:

“Birinci Dünya Savaşı’nın trajik dönemlerinde cereyan etmiş olaylar hakkında Almanya Cumhuriyeti Millet Meclisi’nin aldığı karar, milletimiz nezdinde derin bir üzüntü yaratmıştır. Türkiye Ermenileri Cemaati olarak bu üzüntüye paydaş olduğumuzu, kalbi ve samimi duygularımızın bir ifadesi olarak Yüksek Makamınıza arz ediyoruz. Bu vesileyle duyduğumuz teessürü bir kez daha dile getiriyor, Zat-ı Alilerinize sağlık, başarı ve mutluluk ihsan etmesini Allah’tan diliyoruz. Ayrıca, yurdumuz insanına yararlı hizmetlerde bulunan Devlet Ricalini çalışmalarında başarılı kılmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.”

Bu mektupta geçen ifadelerin samimiyetine inanıyor musunuz?

Aram Ateşyan Ermeni halkının yaşadığı felaketler konusunda benden az bilgiye sahip olabilir mi?

Peki niye eyyamcılık yapıyor?

Böyle yaparsa Ermenilerin daha huzur içinde yaşayacağına mı inanıyor?

Toplumunu korumak için bağrına taş basıp yalan mı söylüyor?

Yok, öyle değil. Sizdeki Diyanet İşleri Başkanlığı nasıl ki hırsızlığa, cinayete, adaletsizliğe karşı fetva veremez hale gelip inancı yamultmaya başladıysa bizimki de aynı dertten muzdarip.

Korkuyor ve koltuğunu korumaya çalışıyor.

Allah inancını ölüm riski karşısında bile savunmak zorunda olsa da “Ayrıca, yurdumuz insanına yararlı hizmetlerde bulunan Devlet Ricalini çalışmalarında başarılı kılmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz” demek zorunda kalıyor.

“Ey devlet, on Kürt şehrini yerle bir ettin. Çoluk çocuk öldürdün. Hrant’ın katillerini sakladın, onu sen öldürdün. Yapma, günahtır…” diye bir mektip yazamıyor mesela.

Yine en önemli vakfımızın başkanı olan Bedros Şirinoğlu var mesela.

Birkaç yıl once yine bir ülkenin parlamentosu Ermeniler hakkında karar aldıydı da Erdoğan’ın evine koşup çıkışta “Yaşanılanlar kardeş kavgasıydı. Büyütecek bir şey yok” mealinde açıklamalar yapmıştı.

Bir başka röpörtajında da Akşam Gazetesi’ne “Agos Ermeni gençlerini zehirlemeye devam ediyor” demişti.

Zamanında ofisine gelen iki MİT’çinin yolladığı “Hayko Bağdat ve Garo Paylan dikkat etsin” selamını da onun vesilesiyle almıştık.

Bu işler böyle yürüyor. En büyük Ermeni vakfının başkanı, cemaatinin gençlerine “Oğlum kulağıma bir şeyler geldi. Maddi manevi bir derdin olursa buradayız” demiyor yani. Onun yerine devlet adına bizi terbiye ediyor.

“İyi de usta bu MİT’çiler niye hep senin ofisine geliyor” diye sorsak bozulacak şimdi.

Yani kısaca Ermeni toplumunda kurumsal olarak en tepedeki koltuklar korucubaşılık görevini gönüllü kabul etmiş durumda.

Şimdi sizlere bir link paylaşacağım.

Bahsedilen okul mezunu olduğum okul. Haberde adı geçen herkesle tanışığım.

Yine haberde bahsedilen vakıf başkanı Bedros Şirinoğlu. Hiçbirini teyid etmiş değilim. Ama bizde işlerin nasıl yürüdüğünü anlamanız için iyi bir fırsat.

Sizler haberi okuyun, ben de işin peşine düşeyim.

Bakalım hangi MİT’çi yine kimin ofisine gidip isim vermiş…

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Hayko Bağdat

SON HABERLER

‘Kurt Kapanı’ güncellendi: 20’inci yılında Apo’nun yakalanışı

Gazeteci Murat Yetkin’ın ‘Kürt Kapanı’ adlı kitabı, Abdullah Öcalan’ın yakalanışının 20’nci yılında yeni bilgiler ve belgelerle yeniden yayınlandı.

Tanzimler açılırken: Çiftçi sayısı yüzde 38 azaldı, tarım alanları yüzde 12 küçüldü

Türkiye’de son 10 yılda çiftçi sayısı yüzde 38 azalırken, tarım alanları son 15 senede yüzde 12, sebze bahçeleriyse yüzde 15 küçüldü.

Putin: Washinton Avrupa’ya füze konuşlandırırsa ABD’yi hedef alırız

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Washington’ın Avrupa’ya orta menzilli nükleer silah yerleştirmesi halinde sadece füze olan ülkeleri değil ABD’yi de hedef alacaklarını söyledi.

TBB’ye göre S&P’nin ‘sert iniş’ açıklaması temelsiz: En kötü senaryoya dayanıyor

Türkiye Bankalar Birliği (TBB), kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin bankacılık sektörü ve sorunlu kredilerle ilgili açıklamalarının en kötü varsayımlara dayalı senaryoların ürünü olması nedeniyle temelsiz olduğunu söyledi.

Bloomberg: Erdoğan seçim uğruna bankaları riske atıyor

Bloomberg International, yerel seçimlerde ucuz kredileri kampanyasının merkezine koyan AKP hükümetinin, zaten resesyonun eşiğinde bir ekonomide bankaları daha fazla risk almaya zorladığını yazdı.

Babalar günü ve benim babam…
Gelecekte, Erdoğan hakkında olumlu söz sarf eden herkes işten atılsın…

DİKEN’İ TAKİP EDİN…

  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

Osman Kavala 477 gündür tutuklu

AGORA

İstibdat normalleşiyor, Cumhuriyetçiler cezaevine giriyor

erdal

Peter Pan kuşağından yeni sosyalizm talebi

Elçin Poyrazlar

Muhalefete bir soru: HDP’li vekillere ne yapıldığında rahatsız olacaksınız?

Murat Sevinç

Popülizmde yeni bir eşik: Patlıcanla ters köşe

Banu Güven

Kuyruktakiler

Murat Sevinç

Mankafalar için kadınları anlama kursu

Elçin Poyrazlar

BTK artık müstehcen sitelere erişimi engelleyemeyecek

Yaman Akdeniz

Meclis tutanağını erişime engelleyen hakimlere kim ‘Dur’ diyecek?

Yaman Akdeniz

GÜNÜN 11’İ

Deniz Yıldırım: Seçimde en büyük çoğunluğu, POP oluşturacak

Bülent Orakoğlu: Soçi’de varılan uzlaşı neden gizli tutuluyor?

Kemal Öztürk: Pahalı satacak sebze bile bulamayabiliriz

Abbas Güçlü: Erkek Meclis kadın askerlere hiç izin verir mi?

Fatih Polat: Yargının görevi burun sürtmek mi?

Selin Sayek Böke: Tanzimden sonra sırada karne mi var?

Orhan Uğuroğlu: Erdoğan ‘tarafsızlık’ yeminine uyuyor mu?

Cüneyt Başaran: Konut ve otomotivden soğuma sinyalleri

Mehmet Soysal: Namusuyla yaşamak isteyen korkuyor aşktan, düşünmekten, sorumluluktan, konuşmaktan

Mine Söğüt: Gazeteciliğin köküne henüz kibrit suyu dökemedi

Yılmaz Özdil: İlaçta tanzim satışı olmaz, taziye olur

BİR SAYI

91 bin 93

Beyan ettiği yerleşim yerinde oturmadığı belirlenip seçmen kaldı dondurulan kişi sayısı

Tarihe ‘sıradan’ bir bakış: ‘Bir Alman’ın Hikâyesi’

Ne okusak: Dört kitap önerisi

Ufak Yangınlar’ın yazarı Celeste NG: Gerçek hayatın hep ilgi çeken hikayeleri yok

Kısa kısa: Haftanın kültür sanat haberleri

Ne izlesek: Dört film önerisi

Çift rahmi vardı: Hamile olduğundan habersiz kadın girdiği komadan anne olarak uyandı

‘Trans kadınların yarışlarda yer alması hile’ diyen Navratilova’ya tepki yağdı

NASA: Çin ve Hindistan sayesinde gezegenimiz ‘yeşilleniyor’

İspanyol kentinde toplu diyet: 46 bin kilo veren kent sakinlerinin hedefi 100 ton

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • SANAT
  • KEYİF
  • AGORA
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube
Diken 'Yılın Internet Gazetesi' ödülünü kazandı...

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi