BERİL KÖSEOĞLU
beril@diken.com.tr
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bir iddiası daha yalanlandı. Beyaz Saray, Erdoğan’la ABD Başkanı Barack Obama arasında yapılan görüşmede, Obama’nın Erdoğan’ın söylediği türden bir ifade kullanmadığını duyurdu.
Bu, Erdoğan’a yönelik ilk yalanlama değil.
Son olarak AKP grup toplantısında Britanya Başbakanı David Cameron’ın ‘gazeteleri kapattığını’ öne sürmüş, sonradan Erdoğan’ın ‘irticalen’ konuştuğu ve cümlenin ‘Cameron’ın ülkesinde onlar hemen gazetelerini kapattı‘ biçiminde anlaşılması ‘gerektiği’ açıklansa da, İngiliz büyükelçiliği Erdoğan’ı jet hızıyla yalanlamıştı.
Başbakanın daha önceki vukuatları şöyle:
‘Bunlarla kim ortak?’
CAMERON GAZETE KAPATTIRMADI: Erdoğan, bir AKP’linin Fethullah Gülen’le röportaj yapan İngiliz özerk yayın kuruluşu hakkındaki “BBC bunları görmüyor” demesi üzerine şöyle dedi: “Sadece BBC mi?… Wall Street Journal… Bu gazetenin sahipleri kimler? Geçenlerde İngiltere’de benzer şeyi yaptılar. Cameron hemen gazeteleri kapattı. Ondan sonra Amerika’dan vurmaya başladılar. Zihniyet aynı. Bu zihniyeti iyi tanımamız, iyi bilmemiz lazım. Bunlarla kim ortak hareket ediyor? Kimler ortak davranıyor? Bunu çok iyi takip etmemiz lazım.“
Murdoch tazminattan korkmuştu
Oysa İngiltere’de ‘tedavülden kalkan’ en son gazete, yani News of the World, Cameron değil, bizzat sahibi Rupert Murdoch tarafından kapatılmıştı. Üstelik 168 yıllık yayın hayatının son bulmasının sebebi de, gazetenin yasadışı telefon dinlemeleri yaptığının ortaya çıkmasıydı. Avustralyalı medya devi Murdoch, devasa tazminat ihtimalini ve imaj kaybını göz önünde bulundurarak gazetenin yayın hayatına son verdi.
‘Yanlış anlama olmalı’
Nitekim İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği sözcüsü Peter Spoor da, Erdoğan’ı yalanladı. Hürriyet’ten Zeynep Gürcanlı’ya konuşan Spoor, “Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine şaşırdık. Bu sözlerin bir yanlış anlamadan kaynaklandığını düşünüyoruz. Çünkü İngiltere Başbakanı Cameron hiçbir gazeteyi kapatmadı” dedi.
ABD’DE 17 KİŞİ ÖLDÜRÜLMEDİ: Erdoğan, Gezi eylemleri sırasında polis şiddetini eleştirenlere şu yanıtı vermişti: “Bize şimdi ders vermeye gayret edenler acaba ABD’deki Wall Street olaylarını nereye koyacaklar? Biber gazı olayıydı 17 kişinin ölümüydü bütün onlar orada oldu.”
Yalanlama bizzat ABD Büyükelçiliği’nden ve Erdoğan’ın ‘baş belası’ diye nitelediği Twitter üzerinden geldi: “US Occupy Wall Street hareketiyle ilgili raporlar yanlıştır. Bu harekete istinaden hiçbir polis müdahalesi ölümle sonuçlanmamıştır. #OWS“
CAMİDE İÇKİ İÇİLMEDİ: Erdoğan’ın yine Gezi eylemleri sırasında sık sık tekrarladığı “Camide içki içtiler” iddiası, hem eylemcilerin polis şiddetinden kaçmak için sığındığı Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’nin müezzini ve imamı, hem de ‘Gezi iddianamesi’ tarafından yalanlandı.
Aralık 2013’te kabul edilen iddianamade, Savcılık Bezmi Alem Valide Sultan Cami’nde alkollü içki içildiğine dair bir tespitte bulunulmadığını belirtti. Ancak Erdoğan’ı yalanlayan müezzin Fuat Yıldırım ve imam Halil Necipoğlu’nun görev yerleri çoktan değiştirilmişti.
O GÖRÜNTÜLERİ KİMSE GÖREMEDİ: Erdoğan’ın Gezi eylemleri sırasında ‘bir yakınının gelininin başı kapalı olduğu için kucağında bebeği varken Gezi Parkı eylemcilerinin Kabataş’ta saldırısına uğradığı, kadının yerlerde sürüklendiği’ iddiası da ‘tutmadı’. Var olduğu söylenen görüntüler yaklaşık yedi ay sonra hâlâ yayınlanmadı. Aksine Kanal D televizyonu, öyle bir saldırı yaşanmadığını ortaya görüntüler yaınladı.
AVRUPA’DA % 8 BARAJ YOK: Erdoğan, 2011’de Avrupa Parlamentosu’nda çam üstüne çam devirdiği konuşmasında, Avrupa’daki seçim barajları hakkında şöyle dedi: “Yüzde 10 barajını indirmek veya indirmemek demokrasiyle ilintili bir konu değildir. Şu anda Avrupa’da yüzde 8, yüzde 7 barajı da var, olabilir. Ama biz ülkemizin istikrarı için, güveni için böyle bir adımı devam ettirme kararı almışız. Halkımızda da bunun karşılığı var.” Ancak Avrupa’da seçim barajının % 5’ten yüksek olduğu tek ülke, % 8 oranıyla Liechtenstein. Üstelik Liechtenstein anayasal monarşiyle yönetiliyor.