Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘türbanlı hakimin adaleti yerine getireceğinden’ şüphe duyduğunu söyleyen eski CHP milletvekili Fikri Sağlar’ı eleştirdi.
Erdoğan, Sağlar’ın 30 Aralık 2020’de Halk TV’deki programdaki sözlerini, İstanbul’da Ayasofya Camisi’ndeki cuma namazı çıkışında değerlendirdi.
Sağlar’a “Bunu aslında bu zatın kendisine sormak lazım. Bu zat artık bu çağda yaşamıyor. Çok gerilerde kaldı” diye seslenen Erdoğan, sözlerin, ‘CHP zihniyetinin faşizan anlayışının bugüne yansıması’ olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkan şöyle devam etti: “Bu faşist anlayış hâlâ yaşamını sürüdürüyor. Başörtülü kızlarımız yıllarca üniversitelerin kapılarından çevrildi. ‘Tarlada çiftçi olursan başörtü meşrudur, üniversitede olursan başörtüsü yasaktır…’ Böyle bir mantık vardı. İnsanın giyimine göre değerlendirmeye kalkacak olursak, bunu fikir özgürlüğü olarak anlatmak mümkün değildir. Bunlara sorduğunda, normalde inanç özgürlüğünden, fikir özgürlüğünden bahsediyorlar. Bırakın artık bu işleri yahu… 50’li, 40’lı yıllardaki CHP’nin olduğu, insanların yaşamlarına müdahale etmeye devam ettiklerini görmek istemiyoruz.”
Kılıçdaroğlu’nu da eleştirdi
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘yanına iki başörtülü alarak milleti aldatmaya çalıştığını’ aktararak, “Milleti aldatamazsınız. Geçti o günler. Yanına iki değil 20 tane başörtülü koysan da senin ne olduğunu biliyorlar” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada da hakim, savcı, polis bu ülkenin her kurumunda bunları görecekler. Şartlar bellidir. Şartların içinde ‘Başörtülü olan, hakim-savcı olamaz, polis olamaz’ diye bir şey var mı? Daha bunlar çok şeyler görecekler. Oy almak için bazı yerlerde başörtülü bazılarını vitrin mankeni gibi koymak kimseyi artık aldatmıyor. Geçti o günler. Parlamentoda nice başörtülü bayanlarımız var. Bay Fikri görmüyor musun bunları? Daha çok mesafeler alacağız ama sen çağın dışında kaldın. Bay Kemal bir şey söyleyemiyor.”
Sağlar ne demişti?
Sağlar, programda şunları söylemişti: “Türban, irticai faaliyetlerin, şeriat isteyenlerin üniformasıdır. Başörtüsü, yüzyıllar boyunca Anadolu’da bir geleneksel giysidir. Bununla arasında çok büyük fark var. Ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde, benimle ilgili haklarımı koruyacağını ve adaletin yerine getirebileceği konusunda kuşkum var.”
Sağlar daha sonra, bu sözleriyle türban ile başörtüsü arasındaki farkı net olarak ortaya koyduğunu ve ‘AKP’nin yargıyı militanlaştırılmasını eleştirdiğini’ söylemişti.
CHP lideri de Sağlar’a tepkili
Kılıçdaroğlu da Sağlar’a tepki göstermişti.
CHP lideri, dün İstanbul’daki programı sırasında şunları söylemişti: “Ya çağın neresindeyiz biz ya? Kişi başörtüsü takar takmaz o onun tercihidir. Benim görevim onun tercihine saygı duymaktır. Böyle bir ayrımcılığı asla kabul etmiyorum ve doğru bulmuyorum.”
‘Kimse para verip almasın’
Erdoğan, Sözcü gazetesinin bugünkü manşetini de eleştirdi: “Ben Sözcü gazetesini okumuyorum. Kimse de lüzumsuz yere buna para verip almasın. Ayasofya 2020’nin adeta taçlı yıldızıdır.”
Sözcü gazetesi, bugün ‘2020’nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı’ manşetiyle yayınlanmıştı. Gazete, listeye Ayasofya’nın ibadete açılmasını da koymuştu.
Aşı konusu
Cumhurbaşkanı, şimdiye dek Çin’den 3 milyon aşı geldiğini, hedefin 50 milyon olduğunu belirterek “Almanya’dan bir o kadar daha aşı gelme söz konusu var” dedi.
Erdoğan şöyle devam etti: “Aşılarla ilgili vatandaşlarımızın bir takvim çerçevesi içinde aşıya karşı olan tutarlılığı, inşallah bir temenni olarak bunu söylüyorum, bu vaka sayılarını daha da düşürecek. Çalışmalarımız devam etmektedir. Almanya ile yaptığımız görüşmede ortak üretim meselesi söz konusu. TÜBİTAK çalışmasını sürdürüyor. Buradan da olumlu gelişmeler var. Rusya ile yaptığımız çalışmalar var. Ayrıca Türkiye’nin kendi bünyesinde yaptığı çalışmalar var.”