BURCU KARAKAŞ
brckarakas@gmail.com / @burcuas
Giresun’da yaşayan 20 yaşındaki Atakan Türk 20 ve 24 yaşındaki Batuhan Asal 24) ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla 75 gündür tutuklu. Sosyal medyada yaptıkları bir paylaşım nedeniyle Ağustos ayında cezaevine gönderilen gençlerin ilk duruşması yarın görülecek.
Atakan Türk ve Batuhan Asal, 22 Ağustos’ta Facebook’ta yaptıkları bir paylaşım nedeniyle ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla gözaltına alındı. Tutuklanan gençler o günden bu yana Giresun E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunuyor.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nü kazanan Atakan Türk, tutuklandığı için okula hiç gidemedi. 75 gündür tutuklu bulunan iki gencin yargılandığı davanın ilk duruşması 4 Kasım günü Giresun Adliyesi 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Türk ailesinin avukatı Erol Günaydın, “Hukuk sistemi gereği çocukların hiç tutuklanmamış olması gerekiyordu. Tutuklama gerektirecek bir husus söz konusu değil. İtirazlarımızın hepsi reddedildi. Böyle bir hakaret suçunu kabul etmiyoruz. Ortada hakaret de yok. Cezaevleri boşalttılar ama bu çocuklara tahliye şansı verilmedi” diye konuştu.
‘Güzel günlerin umuduyla…’
Duruşma öncesi iki öğrencinin annesi, tutuklu bulunan oğulları için bir yazı kaleme aldı. Anneler, kamuoyuna yönelin yazdıkları mektupta şunları dile getirdi:
“22 Ağustos günü… Evimizin kapısına doluşmuş ‘terörle mücadele’ eden devlet memurlarının baskınıyla uyanmaya zorlandığımız o sabah. Aslında her şey öyle başladı. Ne aradığını bilmeyen, her bulduğunu delil poşetlerine dolduran polisler… Anıların toplandığı defterler, dergiler, gazeteler ve birçok hatıranın o poşetlere dolduruluşu… O günden beri tutuklu çocuklarımız. Geçen günler süresince yazılan tutukluluk haline itiraz dilekçeleri, yine usulsüzce gelen ret cevapları, çocuklarımızın belli dönemlerde sağlık sorunları yaşaması, engellenen eğitim hakları, içeridekilere ve dışarıdaki yakınlara uygulanan psikolojik işkenceler… Anneleri olarak, ‘Gecikmiş adalet, adalet midir?’ soruyoruz. 4 Kasım gününü bekliyoruz, çocuklarımızın dediği gibi ‘hep birlikte türküler söyleyebilmek ve güzel günlerin umuduyla!”